Normal çocuklar tabiatıyla ''normal'' olurlar, yani mutlu. Sıradan. Ortalama karakterlerin gidişatı hemen hemen aynıdır: vasatta seyretmek.
Cennet zevklerini ayrıntılandırmayı marifet bilen zavallı sözde hocalara yazıklar olsun! Cennet restaurantının menüleri, artık yeterince zenginleşmiş metropol dindarları için hakikaten
—"Aslını görmediğim bir resim hakkında konuşmaktan kaçındım."
Her şair gibi Mehmed Akif de biraz kalabalıkların şairidir. Fazlası da var, o bir de resmî şairdir. Kısacası Mehmed Akif hem devletin şairidir, hem milletin...
“Yoksulluğum övüncümdür!” şeklinde çeviregeldiğim “Fakrî fahrî!” hadîsinin derin anlamına itibarla, eğer hatırlanacak olursa, geçenlerde, bir vesileyle yeni bir karşılık öne
Neredeyse hiç secdeden kalkmazken alnım, niçin bir kez bile sesini duyamam? Günler, geceler... asırlardır adı dudaklarımdan düşmediği hâlde neden bir defa da ben onun adımı andığını
Madonna Sistina. Rafael''in en ünlü tablolarından.
— "Kadınlık eski ihtişam ve kudretini kaybetmedi mi efendim?"
''Kurban''ımıza biraz daha yakınlaşmak için çağırsak onu, acep elimizdeki bıçağa aldırmadan koşa koşa gelir mi?
— "Kadınlık eski ihtişam ve kudretini kaybetmedi mi efendim?"
Sol siyaseti karakterize eden bir vasıftır polislik/ajanlık suçlaması. Siyasî muhalefetin, devrimciliğin, illegalitenin kaçınılmaz psikolojisi. Devrimci tecrübenin doğruladığı bir duyar
Türkiye''de resmî kamu görevlileri acaba hangi ilkeler üzerine yemin ediyorlar? Tesbit edebildiğim kadarıyla, biri değişmeyen, tam üç ilke üzerine: Namus, Şeref, Vicdan.
''Kurban''ımıza biraz daha yakınlaşmak için çağırsak onu, acep elimizdeki bıçağa aldırmadan koşa koşa gelir mi?
Niçin aşkı yüceltmekten kendimizi alamayız? Tutkuyu... Yanlış anlaşılmamalı, elde etmeyi, ele geçirmeyi, kavramayı, sahip olmayı değil, bilakis mahrum olduğumuzu/olacağımızı bile bi
Kendiyle yüzleşmeyi kim göze alabilir? Elbette sadece değişimi umabilen! Hiçbir şey değişmeyecekse kişi kendisiyle niçin yüzleşsin?