Türkiye'de resmî kamu görevlileri acaba hangi ilkeler üzerine yemin ediyorlar? Tesbit edebildiğim kadarıyla, biri değişmeyen, tam üç ilke üzerine: Namus, Şeref, Vicdan.
Ne olup bittiğinin farkında olanlar için daha da berbattı.
Kendiyle yüzleşmeyi kim göze alabilir? Elbette sadece değişimi umabilen! Hiçbir şey değişmeyecekse kişi kendisiyle niçin yüzleşsin?
Bir dağın tepesinde... küçük ve dar bir mağarada... karanlıkta.... taş üstünde... ve tek başına... yalnız... yapayalnız... kimsesiz...
TOKİ’yi icat eden bir cumhuriyet, tarihe eser bırakamayacak. Bunlar nasıl yapılaşma gerçekten?
Vitrivius''tan bu yana mimarinin gözetmek zorunda olduğu üç temel ilke var:
Bugünlerde hava kurşun gibi ağır... İslam dünyası, tarihinin en büyük krizini yaşıyor. Amerika, Müslümanları ülkeye sokup sokmamayı tartışıyor. Ortadoğu mezhep kavgasına teslim. B
Bir güç onu toprağa doğru çektiği için mi? Sapı kuruduğu için mi? Güneşte kurumaya başladığı için mi? Ağırlaştığı için mi? Rüzgar estiği için mi? Yoksa aşağıda duran bir
— "Bilmek istemediğimiz şeyler varolmazlar. Bilmek istediklerimiz ise varolurlar." Oedipus'u böyle uyarır kâhin. En azından Pasolini'nin diliyle. 'Oedipus Rex'de. 1967'de.
Bir bakkal yanına bir çırak almak istediğinde, alacağı çocukta/kişide ilk olarak nasıl bir özellik arar? Elbette öncelikle sadakat arar.
Bu yazı Dücane Cündioğlu'nun Yeni Şafak arşivinden Düşünce Mektebi okurlarının dikkatine sunulmuştur.
TOKİ’yi icat eden bir cumhuriyet, tarihe eser bırakamayacak. Bunlar nasıl yapılaşma gerçekten?
Normal çocuklar tabiatıyla 'normal' olurlar, yani mutlu. Sıradan. Ortalama karakterlerin gidişatı hemen hemen aynıdır: vasatta seyretmek.
Her tanım, gerçekte “tanımlanması” istenenin sınırlanmasından (sınırlarının belirlenmesinden) ibarettir.
Dücane Cündioğlu, "Fiziksiz Metafizik -Bir Teoloji Eleştirisi-" konulu konferansında ahiret hayatında cezalar ve ödüller hakkında konuşurken başını belaya sokabilecek konularda konuştu�