İlk yazımızda dünyayı sürüklemek istedikleri yeri belirtmiştik, Tanrılığa soyunan ve dünyayı bir yapay zeka sistemle kontrol etmek isteyen küresel çok uluslu şirketokrasi aklı bu yold
Dedelerimiz birbirlerine sıhhat ve âfiyet dilerdi. Sıhhat unutuldu, “sağlıklı olma, hastalıklardan uzak kalma esenlik” demek olan âfiyet yeme içme ile sınırlı bir kelime hâline geldi.
“Açıkçası bu salgını kovalamamak lazım, yani işler kötüye gittikçe daha fazla önlem alalım şeklinde olmasın çünkü her geçen gün bir sonraki gün alacağınız tedbirleri daha faz
Neden kendi evimizden, yani kendi hayatımızdan, yani kendimizden kaçmak için bu kadar çırpınıyoruz? Neden her şey dışarıda kaldığında içeride bir hayat yok? Soralım mı bu soruları k
Bugünkü yazımda, madem evlerimize kapandık, ne oldu da bütün bu felâketler geldi başımıza ve bunları nasıl aşabiliriz, diye tefekküre davet edeceğim, yaklaşık 10 yıl önce yayımlana
Bir okuyucu, dünkü yazım üzerine, ‘Müslümanlar da yanlış yapabilir, elbette ama, nice Müslümanlara da ‘gâvur’ demiş olmuyor musun?’ demez mi! Bazıları sizi sırf terslemek için
“İstiklâl Marşı... Onu kimse yazamaz... Onu ben de yazamam... Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim mille
ABD ve Rusya için en acı maliyet, Suriye'de kaybettikleri para, teçhizat ve insan değil, Türkiye'yi kaybetmektir. Bu nedenle Suriye büyük pazarlığının taşları yeniden düzenlenirken büy�
Anlamıyorum. Daha doğrusu şöyle söylemem lazım: “Artık anlamadığım şeyler, anladıklarımdan fazla.”
Özne olma iddiamız hangi bağlamda ifadesini bulur ya da görevimiz sadece olan biteni yorumlamak mıdır, yoksa bilfiil işin içinde olmak mıdır?Kuşkusuz bu sorulara cevap vermek için tekrarda
İçimizde tek bir ağaca bile tahammül edemeyenler, onu görmeyip geçenler var. Arabasına park yeri açmak için “Ulan bir gece şu mereti deviriversem ne lazım gelir” diye düşünen maganda
Osman Bölükbaşı ile ilgili yazımda onun basın hürriyeti ve yargı bağımsızlığı konusunda 1956’da yaptığı bir konuşmadan bahsetmiştim. Birçok okuyucum konuşmayı burada yayımlama
Resmi eğitimin ufku daraltıcı, kısırlaştırıcı ve tektipleştirici olduğuna dair eleştiriler az değildir ve bu eleştiriler haksız da sayılmazlar. Yine de, resmi ya da başka bir yolla ol
Birinci Dünya Savaşı'nın "unutulması" konulu yazıma ilişkin okuyucu mesajları, harbin aslî nedeninin "Osmanlı Devleti'nin parçalanması" ve "Türklerin cezalandırılması" olduğu tezinin
Geçen haftaki yazımızda tüm dünya gibi bizim de tâbi olduğumuz Çağdaş Küresel Medeniyet’in kanunlarından, hayat tarzından bahsetmiş; yürünen “yol”un insanlığı nereye getirdiğ