Kim derdi ki Türkçe bir eser bir başka bir dile çevrildi diye birileri tantana çıkaracak? Gazetelerde hep görmez miydik, filan şairimizin şiirinin, filan hikâyecimizin hikâyesinin, romanın
Dünya üzerindeki dinlerin, inanç sistemlerinin, geleneklerin Batı uygarlığı ile karşılaşmaları sonrasında, bu uygarlığın “yıkıcı” gücü karşısında direnme güçlerini kaybett
İsmet Özel daha "Yıkılma Sakın" şiirinden beri (1969) şiirin çürümüş ve uşaklaşmış aydın çevrelerine dahil olmamayı sağlayacak "kahredici kelimeler" ile yazılabileceğini ifade ed
Başlıktaki sözler Enis Behiç Koryürek''in, benim talebeliğimdeki mektep kitaplarında yer alan "Venedikli Korsan Kızı" şiirinin aklımdan çıkmayan mısralarından biridir. Kimlerin, nasıl
Sezai Karakoç’un “sizin ekmekten başka derdiniz yok mu?” minvalindeki dizelerini elbette hatırlıyorum. Hatta Aristo’nun “para kazanmak için çalışmayı” ne denli kerih bir şey olar
İsmet Özel komünistken de kafir, Batı, kapitalist dünya sistemi karşıtıydı, Türklük derken de… Düşüncesinde, şiirinde, varoluşunda devamlılık olan ender yazarlardandır, entelektü
Av. İnanç, divan şiirinin derinliklerini kendine has üslubuyla anlatarak, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Şeyh Galip, Molla Camii ve Nabi gibi şairlerin divanla
Alışılmadık söz diziminin yanı sıra imge ve bütünlüğe verdiği önemle, Türk şiirinde kendine has üslubunu oluşturan Zarifoğlu, 47 yıllık yaşamına sığdırdığı onlarca eseri ar
Hindistanlı müslüman düşünür, şair.
İsmet Özel komünistken de kafir, Batı, kapitalist dünya sistemi karşıtıydı, Türklük derken de… Düşüncesinde, şiirinde, varoluşunda devamlılık olan ender yazarlardandır, entelektü
“Aheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın” diye başlıyor şiirine Yahya Kemal. Maruz kaldığımız hız, bizi de kendisine mecbur ediyor. İşe yetişmek için hızlı yürüyoruz, toplu taş�
Diyalektik, insanı tarife çalıştı. Meşhur tüysüz ve iki ayaklı hayvan safsatasından siyasî, mantıkî veya sadece teessürî mahlûk düsturlarına kadar bir yığın tarif, “insan bir te
İlk şiirini 25 yaşında yazan Hesse, 1904 yılında serbest yazarlığa başlayarak; roman, öykü ve denemeleriyle tüm dünyada milyonlarca okur kitlesine ulaşmayı başardı. Ezgi Aşık yazdı
Sezai Karakoç, İslâm kültürünün unsur ve imgelerini, izlerini modern bir şiir anlayışı ile yeniden yorumlama çabası içinde olmuştur. Hem İslâm düşüncesi hem de Batı düşüncesine
Eşref Edip, bir gün Mehmed Âkif’e sorar: “Türkiye’de seni çok seviyorlar. Acaba köylüler de şiirinizi okuyor mu?” Mehmed Âkif cevaplar: