Yazar Mehmet Hasan Bulut geçtiğimiz günlerde Twitter’da şu cümleyi paylaştı: “Hegel der ki; insanı hayvandan ayıran fark dindir.” Bu tweete karşılık, “İnsan ve hayvan arasında
Sezai Karakoç denince aşk geliyor aklıma. Bu yere düşüp kirlenmiş anlamından farklı bir aşk. Hikmete, doğuya, tarihe, bilgeliğe, fedakârlığa, yalnızlığa sevk eden, hayatı bir ideal
Sosyal medyanın algı operasyonlarıyla nasıl canavara dönüştüğünü görüyoruz. Aileyi koruyamazsak insan türünün yok olmasına engel olamayız. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden der
Rekabetin ve tamahkarlığın insanı iyi yönde güdülediğine, bu yönüyle de kaçınılmaz olduğuna dair Batılı anlayışı artık bir kenara bırakalım. Rekabet saldırganlığı kamçılar
Birinci Dünya Savaşı, dünya tarihi ve bizim tarihimiz açısından büyük kırılmaların yaşandığı bir hadisedir. Yirminci yüzyılı şekillendirmiştir. İmparatorlukların tarih sahnesind
“Binâsının temelini, Allah korkusu ve hoşnutluğu üzerine kuran kimse mi hayırlıdır, yoksa binâsının temelini göçecek bir yarın kenarına kurup onunla birlikte kendisi de cehennem ate�
İmam-ı Gazali kibrin iki veçhesinden bahseder. Birincisi batınıdir, kişinin nefsinde gizlenmiştir ilk etapta dikkat çekmeyebilir. İkincisi ise kişinin akıl, irade ve duygularına sirayet ed
Psikolog A. Maslow’un 1943’de yayınladığı İhtiyaçlar Hiyerarşisinde yer aldığı gibi güvenlik; yemek, içmek ve uyumak gibi en önemli temel insani ihtiyaçlardandır. Stratejik istihbar
Son elçinin kendi soyundan geleceğini bildiği içindir ki Adem ''yaklaşma'' yasağından kaçınmadı. Adem''le Havva''yı kandıran, yoldan çıkaran gerçekte şeytanın fısıltıları olmayıp
KADEM “25 Kasım Kadın’a Şiddet Haftası” sebebi ile Aile Bakanlığı’nın da desteklediği “Şiddeti engellemek insani ve vicdani bir sorumluluktur. Unutma, Sen Varsan Şiddet’e Yer Yo
Hem kişi hem de toplum, kendisini geçmişten hareketle şimdinin imkanları içerisinde gelecek için hazırlar. Bu tavır da insan oluşun sürekliliğini sağlar; canı, aklı, soyu, malı ve inan
Gerçekten de, modernitenin insana yaptığı en büyük kötülük, insanı tabiattan kopartması ve Tanrı’yı hayatın dışında tutmak istemesidir. İnsan, varlığını sürdürebilmek için n
İslam adına kan dökenlerin dinle kurduğu ilişki de modern insanın reaksiyoner halinin dini izdüşümü olarak görülebilir. İslam tarihini kısa devre yorumlayan bir anlayış gelenekle kurdu
İnsanın sadece kendi öz gayesi ve çıkarı için çabalayıp etrafındaki kimseye fayda sağlamaması. Mahluk, aldığını vermeye başladığında olgunlaşmıştır.
Aliya’nın hayatı İslami, insani, ahlaki ve vicdani ilkelerden taviz vermeden insan olmanın ve insan kalmanın mücadelesinin nasıl verileceğinin en güzel timsalidir. Aksiyon ve fikir adamı o