Bu feminist bilinçte anne bir düşüştür. Günahkarlık halidir, kölelik durumudur, evde mahkum olmaktır. Bu nedenle kimse anne olmak istemez. Evlilik anne olmak için değildir artık. Evlilik,
Hz. Ömer tüm bir hilafeti boyunca yüklendiği sorumluluğun büyüklüğünün farkına varmış ve ona göre hareket etmeye çalışmıştır. Ömer’in adaleti Sadece Müslümanlara değil, Müs
Yaşar Kalafat tarafından hazırlanan İran Türklüğü (Jeokültürel Boyut) adlı eser, 2005 yılının Şubat ayında Yeditepe Yayınevi tarafından piyasaya sürülmüştür. İç ve dış kapak
Almanya'nın 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Almanya'nın Brühl kentinde Brühl Türk Kültür Ocağı'nın düzenlediği "Farklı bir toplumda sosyal uyum" temalı konferansta İslam hakkında
Yanan bir memleketi terk etmiyoruzdur da yokluğumuz bir memleketi yok etmeye yetiyordur. Çünkü surlarla yani betonlarla ve insanlarla kuşatılmış şehirler, özgürlükten başka, çok başka �
Bu yazı Prof. Dr. mehmet Azimli'nin, “Benim Gözümle Coğrafyalar” adlı eserindeki ''Endülüs'' bölümünden bazı alıntılar ile oluşturulmuştur.
Aliya’nın hayatı İslami, insani, ahlaki ve vicdani ilkelerden taviz vermeden insan olmanın ve insan kalmanın mücadelesinin nasıl verileceğinin en güzel timsalidir. Aksiyon ve fikir adamı o
Hamaset yoluyla dönüştürülen toplumlarda ancak niceliksel bir değişim mümkün olabiliyor, niteliksel değişim değil….
Algıların gerçekliğin önüne geçtiği bu enformatik çağda sosyal medya ortamları üzerinden yükselen ırkçı tutumların gelecek on yılları esir almaması adına sosyal ağlara yönelik e
Fatma Karabıyık beş ay önce Türk Kahvesi programında konuğum olmuştu. Oradaki tesbitleri de çok çarpıcıydı. Muhafazakar kesimin, İslamcıların kırılma yaşamasında 28 Şubattan daha
Fatih, Ortodoks kilisesine göre, aforoz edilmiş olduğu halde ölenlerin cesedinin bozulmayacağına dair bir inanışı sınamak istemiş. Böyle bir şahsın mezarının açılmasını emretmiş.
Filmin en çarpıcı, tırmanan anı, Selahaddin Eyyubi’nin Balian’ın “Kudüs’ün değeri ne?” sorusuna verdiği cevaplarda yatar: “Hiçbir şey” ve “Her şey.” Biri, dünyaya veril
Makam arabasız, sekretersiz, özel kalemsiz, korumasız yaşayamayan, koltuğu elinden alınınca kriz üstüne kriz geçiren, küçük bir müdürlük için bile aşındırmadık kapı bırakmayan,
1991 yılında İSAV (İslam Araştırmaları Vakfı) hocamız Ali Özek başkanlığında bir İran araştırma gezisi düzenlemişti. Bir yıl sonra da Tarabya Oteli’nde bir sempozyum yapıldı.
Cesur kimsenin gözü karadır, ama aynı zamanda teenni sahibidir. Her gördüğü kıpırtının, her gördüğü kırmızının üstüne saldırmak onun işi değil... O boğanın işidir. Siyaset