Sosyal Medya

Anneliği hor gören feminist cinsiyet taklitçiliği

Bu feminist bilinçte anne bir düşüştür. Günahkarlık halidir, kölelik durumudur, evde mahkum olmaktır. Bu nedenle kimse anne olmak istemez. Evlilik anne olmak için değildir artık. Evlilik, belli törenleri yaşamak içindir. Romantik aşk, düğün ve balayı ritüellerinden geçmek tutkusudur. Ya da iki kişilik bir şirkete atılan ilk adımdır.



Türkiye’de muhafazakâr kadını anlatan bir makalede annelik için “kendini kurban eden kadın” ifadesi kullanılıyor. Annelik, bu bilinçte artık bir kurbanlık haline geliyor. Nedir bu bilinç? Batı’dan gelen feminist bilinç. Bu bilinçte kadın toplumsal geleneklerden yalıtık, özgür, bireysel, “istediÄŸine karar veren” bir varlık. Elbette bütün bu özellikler Ä°slam kültürünün varlığına karşı ileri sürülür. Çünkü hiçbir zaman kadın iÅŸe karşı, kapitalist kültüre karşı ve modernitenin deÄŸerlerine karşı bireysel ve özgür olmaya çaÄŸrılmaz. Tam tersine Ä°slam kültürünün annelik, hatunluk, ablalık gibi aile baÄŸlamı reddedilir. Bunlardan çıkış bir kurtuluÅŸ ve özgürlük olarak pazarlanır. Bu görüÅŸe göre anne olmak kendini kurban etmektir.
 
Bu feminist bilinçte anne bir düÅŸüÅŸtür. Günahkarlık halidir, kölelik durumudur, evde mahkum olmaktır. Bu nedenle kimse anne olmak istemez. Evlilik anne olmak için deÄŸildir artık. Evlilik, belli törenleri yaÅŸamak içindir. Romantik aÅŸk, düÄŸün ve balayı ritüellerinden geçmek tutkusudur. Ya da iki kiÅŸilik bir ÅŸirkete atılan ilk adımdır. Evlilik, ÅŸirkete atılan ilk adım, aile de ÅŸirket. Annelik ve babalık gözden düÅŸmüÅŸ geçmiÅŸ zaman menkıbeleri. Mutluluk, orada aranmaz. Çünkü mutluluk paradır. Tatil parası, lüks evde oturma parası, lüks araba alma parası… Mutluluk, kapitalizmin herkesi kendisine köpek yaptığı maddedir.
 
Para ile satın alınacak mutluluÄŸa kavuÅŸmak için anne bir engeldir. Çünkü kariyere, tam gün çalışmaya ve kazandığını da tek başına alış veriÅŸ merkezlerinde harcamaya engeldir. Kadının istediÄŸi gibi tüketmesini engellemekte. Tüketici kadına karşıdır. Ä°ki kiÅŸiye kesilmiÅŸ bir dünya mutluluk biletine denk düÅŸmemektedir.
 
 
Anne, bizim kültürümüzde nedir? Anne, bizde “cennetin ayakları altında olduÄŸu” varlıktır. Anne, büyük bir saygıdır. Büyüktür. O nedenle onlara “öf” bile denmez. Onların ellerinden öpülür. Anne, karşılıksız sevendir. Evlatlarına maddesiz muhabbet gösterendir. “AÄŸlarsa anam aÄŸlar, gerisi yalan aÄŸlar” der türkülerimiz. Biz evlatların bilincinde anne, kurbanlığımız deÄŸil, kendisine kurban olunandır. Anne tarlada çalışandır, yemek yapandır, sevgi ve ÅŸefkat çeÅŸmesidir. Anne, paylaÅŸmaktır. Kazandığını çocuklarına ve evine paylaÅŸandır. Baba olmak da budur. Emek paylaşılır. Emek ve para ÅŸahsi deÄŸildir tamamen. Emek ve para, birlikte kazanılan ve birlikte harcanandır. Çok kazanan ve az kazanan ya da hiç kazanmayan olur. Ama para ile dayanışma ve paylaÅŸma üzerine uzlaşılır. Mutluluk bu uzlaşı ve paylaÅŸmadan doÄŸar. Mutluluk, rızkın helalinden doÄŸar, paranın çokluÄŸundan deÄŸil.
 
Annelerimize atılan büyük iftira: Anne feminist bilinçte eve kapatılan, sosyal dünyadan tecrit edilen ve kafes pencerelerde kilitli tutulan varlık. Annelerimiz bu iftiralarla gözümüzden düÅŸürülmeye çalışılıyor. Hiçbir Anadolu annesi böyle deÄŸil. Bunlar Kemalizm’in beyaz yalanları. Åžimdi bu yalanlara feministler ve de feministlere kuyruk kimi muhafazakârlar da kulak kabartıyor. Dün Kemalist feminizm Anadolu kadınını Ä°slam’dan koparmakla onu kurtarmaya çalışıyordu, bugün de muhafazakârlığın içine kaçmış feminist bilinç aynı ÅŸeyin peÅŸinde. AnneliÄŸi hor gören, anne kültürümüzü aÅŸağılayan bir “cinsiyet taklitçiliÄŸi”.
 
Annelik, ebediyen devam edecek. Bir kiÅŸi de kalsa, bu hakikat deÄŸiÅŸmez. Çünkü hakikat çoklukla, trendle, hâkim olmakla, sürü ile ilgili bir mesele deÄŸil. Hakikat, doÄŸrudan inandığımız temel naslar ve onların kültürümüzde yansıyan ışıkları. Bizi aydınlatan ve bizi nurlandıran kültürel anlamlar. Annelik de bu anlamın parçası. Ondan kaçanlar bireysellikleriyle mutluluÄŸu da bulamayacak. Nitekim madde bağımlığını kadınlar, dünyada ilk defa bu kadar fazla yaşıyor. MutsuzluÄŸun en belirgin göstergesidir bu. Oysa çocuk sahibi olmak, ona anne olmak ve onunla büyümek en büyük sanatkârlık. Bayrami meÅŸrepli bir irfan ehli olan Emin Acar Efendi yanımdaki anneye demiÅŸti: Siz canlı heykeller yapan sanatkârlarsınız.
 
 
Ergün Yıldırım / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.