Müslümanların bu gidişatı gidiş değil
Follow @dusuncemektebi2
Makam arabasız, sekretersiz, özel kalemsiz, korumasız yaşayamayan, koltuğu elinden alınınca kriz üstüne kriz geçiren, küçük bir müdürlük için bile aşındırmadık kapı bırakmayan, şeref ve itibarı malda, makamda ve parada gören, bunları kaybedince de itibarını kaybettiğini zanneden, yeniden bir makama gelebilmek için gerekirse ahlakını, adaletini, merhametini ve değerlerini bile gözden çıkarabilen makam bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Esrar, eroin, alkol ve madde bağımlısı Müslümanları AMATEM’e götürüp tedavi ettirdik diyelim peki ya bizim mala, makama, mevkiye, koltuÄŸa, lüks ve gösteriÅŸe, dünyaya yani maddenin bizzat kendisine baÄŸlanmış Müslümanları kim tedavi edecek?
KöÅŸklerde “Baby Shower” mevlitlere oluk oluk para akıtan, düÄŸün sonrası “After Party’leri” ihmal etmeyen, ezanla karışık müzikler çalarken gelinle damadın muhakkak bir merdivenden aÅŸağı indiÄŸi, Ä°ngiliz kraliyet balosunu bile geride bırakan düÄŸünlere özenen, lüks yatlarda beyaz elbiseleriyle doÄŸum günü partisi kutlamaya alışan, gösteriÅŸ düÅŸkünü, dünya ve madde bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Marka baÅŸörtüleri, siyah gözlükleri, yüksek topukları ve lüks jipleriyle gecelere akan, bir konser biletine milyarlar saçan, hiçbir tesettür defilesini kaçırmayan, pahalı telefonlarıyla tik tok videosu çeken, tüm özel hayatlarını Instagram’a açan, kınadığımız ne varsa başına Ä°slami ibaresini koyarak yapan, kadının kocasına bir dilim kek, bir bardak çay vermesine bile itiraz ederek feminizmin kurucularını bile hayretler içerisinde bırakan, marka ve lüks bağımlısı tesettürlü Müslüman kızlarımızı kim tedavi edecek?
VÄ°P umreden aÅŸağı kabul etmeyen, Zemzem Towers’dan aÅŸağı konaklamayan, rezidansların ve özel güvenlikli sitelerin dışında yaÅŸayamayan, yurtdışı tatillerini ihmal etmeyen, sadece zenginlerle oturup kalkan ve bu dünyayı küçük bir cennete çevirmeye çalışan konfor ve madde bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Efendimizin (s.a.s.), “Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiÄŸi zarar, kiÅŸinin mal ve ÅŸeref (makam, mevki, itibar) hırsıyla dine verdiÄŸi zarardan daha fazla deÄŸildir” (Tirmizi) hadisinde uyardığı gibi oturduÄŸu makamı korumak veya daha üst bir makama gelebilmek için sürüye dalan bir kurt gibi etrafında kim varsa boÄŸup parçalayıp bir kenara atan, diÅŸinin geçmediÄŸi hiçbir makam, dilinin deÄŸmediÄŸi hiçbir dünyalık bırakmak istemeyen koltuk bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Makam arabasız, sekretersiz, özel kalemsiz, korumasız yaÅŸayamayan, koltuÄŸu elinden alınınca kriz üstüne kriz geçiren, küçük bir müdürlük için bile aşındırmadık kapı bırakmayan, ÅŸeref ve itibarı malda, makamda ve parada gören, bunları kaybedince de itibarını kaybettiÄŸini zanneden, yeniden bir makama gelebilmek için gerekirse ahlakını, adaletini, merhametini ve deÄŸerlerini bile gözden çıkarabilen makam bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Asıl iÅŸi bu sorunlara çare üretmek olması gerekirken devlet destekli projeleri kovalamaktan, protokol fotolarına girmek için çırpınmaktan, vekillerle, bürokratlarla yapılan üst düzey ve çok önemli toplantılardan vakit bulamayan, Ä°slami çalışmaların sadece para ve güçle yapılabileceÄŸine iman etmiÅŸ, adı sivil kendi resmi bir kısım STK’larımızı kim tedavi edecek?
Peygamberimizin (s.a.s.) açlıktan karnına taÅŸ baÄŸladığını anlatırken bile para kazanabilen, Ä°slam’ın ana prensiplerini ve hatta kaderi bile inkâr edebilecek cesarette olmasına raÄŸmen haramlarla, faizle, haksızlıklarla, adaletsizliklerle ilgili gıkını bile çıkaramayan, statükoyu devam ettirmek ve kazanımlarını kaybetmemek adına kendini bile kaybeden bir kısım hocalarımızı kim tedavi edecek?
Ve en kötüsü de bir asgari ücretle on nüfus geçindirmeye çalışan, çocuÄŸunun okul masraflarını bile karşılayamayan, parasızlıktan evlenemeyen, borç batağında inim inim inleyen garip Müslümanların, tüm bu olup bitene, lükse, israfa, gösteriÅŸe, umarsızlığa, pervasızlığa bakarak din ve dindarlıkla ilgili yaptıkları sorgulamalarına kim cevap verecek?
Hiç kimse kusura bakmasın! Bu gidiÅŸatımız gidiÅŸat deÄŸil. Bu dünya sevgisi, bu madde bağımlılığı, bu vehn krizleri hepimizi mahvetti.
Efendimizin (s.a.s.), “Sizden öncekileri mal sevgisi helak etti. Bu sevgi onlara akrabalarıyla ve dostlarıyla iliÅŸkiyi kesmeyi emretti. Kestiler. CimriliÄŸi emretti. CimrileÅŸtiler. Günahı emretti. Girdiler. Zulmü emretti. Yaptılar. En sonunda da helak oldular” (Camiu’s-saÄŸir) uyarısına muhatap olmadan derlenip toparlanalım.
Müellif: Abdülaziz KıranÅŸal / Milli Gazete
Henüz yorum yapılmamış.