Seni kollarıma verdiklerinde küçücüktün; bakışların donuk, rengin birazcık soluktu. Benim için zor olmadı; ufak dokunuşlarla kendine gelmiştin. Tebessüm bahçesini andırıyordu; seviml
Mösyö Macron’a diyelim ki, son yüzyıl içinde senin gibi dışardan değil, bizzat Müslümanların içinden nice fir’avun müsveddeleri de İslâm’la savaşa kalkışmışlar ve ve ne korku
Biz, zorda kalınca kendisine dua edilen, sünnet düğünlerinde ve mevlitlerde ismi anılan, sadece cenaze namazlarında hatırlanan ve kimsenin özel hayatına karışmayan bir ilaha değil, düğ�
Ona insanın bu dünyada bedeniyle değil, sedece ruhuyla var olduğunu söyledim. Sadece ruhumuzda taşıdığımız mücevherlerin bizi başka insanlardan farklılaştırdığını... Akledebilen ka
Azerbaycan- Ermenistan ve bu buhranlı konuya Hristiyan dünyasının derin ilgisinden ayrı olarak, coğrafî açıdan ‘iltisak’lı durumundaki Türkiye, Rusya ve bilhassa İran’ın tutumu nedi
Hazreti Ali, valisine gönderdiği emirnâmede, "Kin düğümlerini çöz; seni intikama sürükleyecek ipleri kes" diyordu. Açıklık kazanmamış işleri anlamamış görün, gammazların sözüne
Bilinen bir gerçektir: Batı dünyasının barıştan anladığı, karşı tarafın teslim olmasıdır. Bunun başka türlüsü yoktur. Reel politiğe teslim olmak da aynı anlama gelir.
Peygamber Efendimiz"in özelliklerini okurken, şu cümle dikkatimi çekmiş ve hemen altını çizmiştim: "Sıradan değildi, fakat sıradan insanlar gibi yaşardı." "Biz insanın dışına bakmay�
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Macron senin zaten süren az kaldı. Gidicisin. Ben sana birkaç yıl önce ne demiştim? Bir telefon görüşmemizde, bak tarih bilgin hiç yok, önce tarih öğren demişt
‘Dindar ailelerin çocukları’ diye bir denek grubu tanımlayıp, dindar ailelerin çocuklarını kobaylaştırmaya kalkarsan, son derece komik tespitlerle sosyoloji ilminin anasını ağlatırsa
1960’lar Amerika’sının önde gelen siyahi figürleri arasında yer alan Harlemli suç baronu Bumpy Johnson, Müslüman aktivist Malcolm X, Hristiyan vaiz-senatör Adam Clayton Powell Jr. ve boks
Sibel Eraslan / Star
Sovyetler dağılmış, Rusya varoluş buhranı yaşıyordu. Ülkenin ilk başkanı Boris Yeltsin başbakanlığa atadığı genç adamı desteklediğini duyurup köşesine çekilmeye karar vermişti.
Rivayet odur ki çay içen ilk Türk Hoca Ahmed Yesevi imiş. Türklerin dinî ve tasavvufî hayatında büyük etkileri olan ve “pîr-i Türkistan” diye anılan Ahmed Yesevi’ye misafir olduğu
Ey Beyrut! Adım adım çökerttiler seni. Önce siyasetini vurdular. Siyasi hesaplar uğruna yok ettiler seni. İhmaller, yolsuzluklar ve başarısız hükümetler yok etti ruhunu. Sonra toplumsal d�