Prof. Dr. Ömer Bolat / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, Öğretim Üyesi
Korona oltaya takılan bir yem gibi sanki. Korona’yla yatıp Korona’yla kalkıyoruz. Korona’yla uyutuluyoruz. Korona diye bir şey yok değil. Evet, bir salgın. Ama bu dünyadaki ne ilk salgın
Japonya'nın Hokkaido adası, koronavirüs salgınının görüldüğü ilk günden bu yana aldığı önlemler ve başarılı karantina uygulamasıyla tüm dünyaya örnek olmuştu. Ancak son dönemd
Tüccar, entelektüel, sanayici, siyasetçi, din adamı insanlar bunlar. Beyaz yakalılar ve dikey sosyal aktörler. Salgının yatay sosyal aktörleri değiller. Bunlardan farklı, yeni salgın döne
Sınır tanımayan şirketler, varlığını borçlu olduğu sınırları da yıpratmış, ülkeler içindeki karar mekanizmalarını çalışamaz hâle getirmiştir. Kuşkusuz bu bir komplo teorisi d
İnsanoğlu unutmuş olduğu bir sırada yeniden doğa karşısındaki acizliğini gördü. Böylesi bir atmosferde, ulusal bütçelere fahiş yükler getiren askeri harcamaların neden gerekli olduğ
Bu sene Ramazan zor bir zamana denk geldi. Kendimizi adeta kıstırılmış gibi hissettiğimiz, virüs belası yüzünden sürekli olarak kendimizi dinleyip, zaman zaman “Acaba ben de mi virüs kap
Ramazan ayının ilk sahurunda Diyanet TV’ye konuk olan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, corona virüsü salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın Kovid-19 sonrası nasıl bir dünyanın bizi beklediğini yazdı.
Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Osmanlı padişahları salgınlara karşı kendilerini izole ederken, hastalık olan bölgelerden gelen gemiler İstanbul’a alınmamıştı. Atalarımız salg
Karantinada geçen şu bir ayda insan olarak ne kadar aciz olduğumuzu, sağlığımız olmadan her şeyin boş olduğunu, tedbirin ne kadar gerekli olduğunu, temizliğin ne kadar önemli olduğunu �
Müslüman genç, sabahın ilk vakitlerinde o gün neler yapması gerektiğine dair muhakkak bir plan ve program çıkarır. Çünkü plan aynı zamanda aktif bir duadır.
Herkes yeniden sosyolojiyi keşfediyor. Gazeteciler, tıpçılar, tarihçiler, siyasetçiler “sosyolojik açıdan” diye söze giriyorlar . Çok doğal bir şey bu. Çünkü büyük bir gerçeklik
Pandemi zamanı diye bir şey var. Ağır aksak ilerleyen, yavaş akan bir zaman. Günlerin birbirine karıştırıldığı, bugünle yarın arasında önemli bir fark olmadığı, yavaşladığımız
Özel bir durumun içindeyiz. Bilmediğimiz ve görmediğimiz bir musibetle sınanıyoruz. İnsanlıktarihinde örnekleri çok olan, maalesef bizim de hayatımıza denk gelen bir salgın felaketi yaş