Bir Peygamber “İnni küntü minezzalimiyn”(Senden başka hak ma'bud yoktur) diyor, biz kibrimizden hatalarımızı itiraf ve tevbe konusunda inad ediyoruz. Haram edinimlerimizi sahiplenmeye devam
Ramazan ayında olduğumuz bugünlerde Ramazan'a dair bilinmeyenleri Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Öğretim Üyesi Mustafa Demirci kaleme aldı. Ramazan orucunun ne z
Koronavirüs tedbirleri kapsamında olduğumuz günlere denk gelen ramazan ayı, bu sene buruk geçse de manevi açıdan kendimizle baş başa olduğumuz günleri değerlendirmemiz açısında da bir
Karantinada geçen şu bir ayda insan olarak ne kadar aciz olduğumuzu, sağlığımız olmadan her şeyin boş olduğunu, tedbirin ne kadar gerekli olduğunu, temizliğin ne kadar önemli olduğunu �
Namık Kemal’in bir sözünü okudum. Diyordu ki: “Dünyanın her tarafında insanlar, kelimelerle düşünür, kelimelerle konuşurlar. Hafızasında yeterli kelime hazinesi olmayanlar, topluluk
Kadını, ezeli erkek kadın zıtlaşmasının mağdur öznesi gören felsefi çerçeveye sıkıştırmakla, kadını, modern dünyada karşı karşıya olduğumuz genel insanlık durumunun bir parça
Evde oturmak konusunda hayli tecrübeli olduğum anlaşılıyor. O halde, şu soruya cevap vermeye çalışayım: Evde nasıl zaman geçirilir?
Ev dediğimiz ve galiba artık biraz yabancısı gibi olduğumuz şeyin içinde belli bir süre için bile olsa yeni bir yaşantı modeli üretmemiz gerekiyor. Herkes değil belki ama yine büyük ço
Tarihin görünmez gölgesiyim ben, öldüğümde gazetelere haber olmam. Geniş kitlenin meçhulüyüm belki ama haysiyetimle ‘varlığın kökleri’ne değerim. Benim haysiyetimi yok sayan her ki
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
Bulunduğumuz her ortam ve muhatap olduğumuz herkeste şahit olduğumuz, yüksek ihtimalle bizde de aynısını başkalarının müşahede ettiği bir durum var: hep birlikte herşeye kılıf bulur,
İnancıma göre, dostluk, bir nasip meselesidir ve insanın dışında gelişir. Şununla dost olayım deyip olamazsınız. Dostluk, Lütfi Bergen’in ifadesiyle söylersek, yürürken belirginleşe
Adorno, her ne kadar “Doğruyla sahici eşitlenemez” dese de ahlaki ve ontolojik tecessüsler arasındaki zımni mütekabiliyeti örseleyecek yahut imkansızlaştıracak insani, makul bir nedensel
91 yıl önce bugün Türkiye’ye iltica eden Lev Troçki, Atatürk’e telgrafında şöyle diyordu: sınırı zora boyun eğmek durumunda olduğum için geçiyorum. Lütfen, Bay Başkan uygun duygu
Bir namaz ve abdest ilmihaline olan ihtiyacımız kadar bir kul hakkı ilmihaline de ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda imtihan olduğumuzun farkında mıyız?