Günlük hayatta, bir kişinin, inançları ile eylemleri arasında tutarsızlık gözlendiğinde ve durum kendisine ifâde edildiğinde, verdiği yanıt hemen hemen aynıdır: “O başka, bu başka
Açıktır ki, Türk olmanın ilkeleri vardır ve bu ilkeler Türk tarihinde içkindir; bu nedenle Türk olmak bir his değil bir bilinç, bir duygu değil bi
TÜRKİYE’DEKİ düşünce hayatının en önemli sorunu nedir? Bu soruyu bana, geçen günlerde bir öğle yemeği sırasında, yaz aylarında ya
GÜNLÜK dilde sıkça karşıdaki kişinin doğru veya yanlış davrandığını ya da doğru ve yanlış yorumda bulunduğunu belirtmek için, ço
ANLAYIŞ dergisinde şimdiye değin yazdığımız pek çok yazıda vurguladığımız bir tespiti, özetleyerek tekrar etmekte yarar var: “İn�
BEDEVÎ bir gün çölde seyahat ederken, uzaktan çaresizlik içerisinde kendisine el sallayan bir adam görmüş ve hemen devesini ona doğru sürmü�
HİKÂYE bu ya! Günlerden bir gün Karga Ülkesi, Bülbül Ülkesi’ni işgal eder; yönetimi ele geçirir ve kendisini buyurur: Bundan böyle ülke
İSTER eğitim, ister konferans, isterse ziyaret amacıyla olsun, yurtdışına her çıktığımda, gittiğim ülkelerde yaşayan öğrenci, iş�
S-ÖZ, kişinin -öz’ünü dışavuran bir eylem ise, öyle s-özler vardır ki, -öz’ü, eskilerin deyişiyle, “muhtasar ve müfit” biçimde, dolan
BİLİNEN ilk şehir Uruk’tan (M.Ö. 3500 civ.) bu yana insanlık bir adım ilerledi mi? Bu sorunun yanıtı “insan nedir?” ya da “insanlık nedir?” gibi
İhsan Fazlıoğlu / Anlayış
İNSAN eylemi, Ahmet Cevdet Paşa’nın deyişiyle, üçlü bir yapı gösterir: Eylemeyi bilmek (ilim), eylemeyi istemek (irade) ve eyleyebilmek (kudret). Eylem bu üç unsurun cisimleşmesidir, tez
İnsan, beşer olarak varlık denizine bırakılmış, fırlatılıp atılmış ya da gönderilmiş herhangi bir şeydir, herhangi bir canlıdır.
Bir akâid metnine niçin ihtiyaç duyarız? Bu soruya yanıt vermeden önce, akâid metinlerine ilişkin birkaç konuya değinmek gerekir.
Bu makale Anlayış Dergisi, Kasım 2006 41. sayısında yayınlanmıştır.