Gitmek fikri elimden tutmak üzere. Tam o sırada Ahmet Kekeç'i görüyorum. Selam veriyor, kendimi tanıtıyorum.
ABD, Irak’taki İran destekli terörist grup Haşdi Şabi’nin Ebu Fadak ismi ile bilinen örgütün ikinci adamı Abdülziz el-Muhammadavi'yi "küresel terörist" ilan ederek yaptırım kararı uy
Bir şeyi yaparak ne kazanacağımızı düşündüğümüz kadar, o şeyi kazanmak için neyi feda etmemiz gerektiğini artık pek fazla düşünmüyoruz.
Neymiş; “yunus popülasyonu avlanma yasağı nedeniyle giderek artmış, yetişkin bir yunus günde 70 kilo hamsi yiyormuş, hamsileri kurtarmak için yunus balıklarını avlamamız gerekiyormuş.
İsrailli insan hakları kuruluşu B’Tselem'in hazırladığı raporda, Ürdün nehri ile Akdeniz arasında yer alan tarihi Filistin topraklarına işaret edilerek, "Artık İsrail’e 'apartheid' d
Putperestlik inkârın değil, bilâkis inanmanın zaafıdır! Unutma ki putperestler putlarını Kâbe''nin içinde saklıyorlardı. Ey talib, sen hiç Kâbe''nin içine baktın mı? Kendi Kâbe''nin
“Gençlerinizin en hayırlısı, ihtiyarlarınız gibi ölümü düşünen, gençlik heveslerine mağlup olmayıp gaflette boğulmayandır. İhtiyarlarınızın en kötüsü gaflet ve nefsin istekle
Kişisel yahut kurumsal, her ayrılık yorucu bir süreçtir. 'Severek ayrıldılar' diye çok kullanılan bir kalıp var. Bu ayrılık çeşidiyle henüz karşılaşmadım.
Müslümanca duruş ile sağcılaşma arasındaki derin çelişki, başka terminolojilere sığınılarak, başvurularak ifade edilmeye çalışılsa da muhteva ve öz olarak uzlaşmaz bir zıtlık ba
Ezbere feminist ve toplumsal cinsiyetçi ideolojilere saplanmışlar. Bu ideolojiden bakınca suçlu, kafalarında hazır. Gelenektir, dindir, namustur. Bu nedenle Don Kişot gibi hayali değirmenlerl
1920 yılının nisan ayındaki şenliklere, Filistin’de gittikçe yükselen tansiyonun gölgesi düştü. İngilizlerin doğrudan yönetiminin doğurduğu öfke de bu atmosfere eklenince, şenlikle
Yarım asır önce Anadolu’nun her beldesinde ufak tefek farklar ile bir düğün geleneği bulunuyordu. Tarım toplumunun biçim verdiği bir görenek. Süreç özetle şöyle cereyan eder:
Âdem evladının bir yanı beşer olarak doğa koşullarına uyum sağlamak üzere tertiplenmişken, bir yanı da insan olarak doğa koşullarını aşmaya uygun bir tertip üzere halk edilmiştir.
Yaşamayı tam olarak bilemediğimiz, kendine özgülüğünün, başkalığının ayırdına varamadığımız, anlamına eremediğimiz özel zamanlar kaçırılmış trenler gibi boş bir istasyonun
Bugün karşısına geçip vaaz vereceği cemaati toplama hevesindekilerin sıklıkla tekrar ettikleri deizme yöneliş yok; tam tersine sekülarizm ve laikleşme ağırlıkta. O da yeni bir hayat, ye