Sosyal Medya

Kadına şiddetin kökenleri

Ezbere feminist ve toplumsal cinsiyetçi ideolojilere saplanmışlar. Bu ideolojiden bakınca suçlu, kafalarında hazır. Gelenektir, dindir, namustur. Bu nedenle Don Kişot gibi hayali değirmenlerle savaşıp duruyorlar. Sorunu çözmüyorlar.



Aynı günde üç kadın katledildi. Farklı özelliklere sahip üç kadın. Ä°stanbul’da Aylin Sözer, eskiden arkadaşı olduÄŸu iddia edilen erkek tarafından bıçaklanarak katledildi. Katil, ifadesinde uyuÅŸturucu kullandığı ve bilinçsizce hareket ettiÄŸini söylüyor. Selda TaÅŸ, Malatya’da kocası tarafından başından tabancayla vuruldu. Kocasının birçok sabıka kaydı var. Vesile Dönmez ise bir anne. Åžizofreni hastası oÄŸlu tarafından pompalı tüfekle katledildi.
 
Bekâr, eÅŸ ve anne olan üç kadın öldürülüyor bir günde. Öldüren üç erkek. Üç erkeÄŸin de benzer özellikleri var. Üçü de anormal tutumlara sahip. Biri uyuÅŸturucu kullanıyor, biri adi suçlu ve birçok sabıkası var, diÄŸeri de ÅŸizofren hastası. Bunlar çok önemli veriler. Türkiye’de kadına yönelen ÅŸiddetin fotoÄŸrafını özetliyor aslında. Kadına ÅŸiddetin önemli bir tarafına ışık tutuyor.
 
Her üç kadın cinayetinde de “hasta erkek” tipi ile karşılaşıyoruz. DoÄŸrudan psikiyatrik ve adi vakalarla karşı karşıyayız. Kadına ÅŸiddet buradan geliyor. Kadını öldüren uyuÅŸturucu müptelaları, ÅŸizofren hastaları ve adi suçlular. O zaman en fazla önlemler bu konuda alınmalıdır. UyuÅŸturucuya karşı mücadele edilmeli. Özellikle son afla beraber serbest bırakılanları düÅŸündüÄŸümüzde uyuÅŸturucunun yol açacağı felaketleri tahmin etmek hiç zor deÄŸil. Benzer ÅŸey adi suç iÅŸleyenler için de geçerli. Hapisten çıkan veya basit suçtur diye bırakılan erkekler suç iÅŸlemeye alışıyor. Suç davranışı normal hale geliyor. Åžizofren hastası neden evinde bırakılıyor? Akıl hastası bir erkek de daha önce de Ordu’da, 18 yaşında genç bir kızı katletti. SaÄŸlık raporunda sorunlu gösterilmesine raÄŸmen elini kolunu sallayarak toplumda geziyor. Bir süre sonra da cinayet iÅŸliyor.
 
Feministler, toplumsal cinsiyet eÅŸitlikçileri ve LGBT’liler kadınlara yönelen bu ÅŸiddet gerçekliÄŸini görmüyorlar. Onlar sürekli din, gelenek ve namus diyor. Kadının eÅŸitliÄŸi ve özgürlüÄŸü diye bağırıyorlar. Yine Ä°stanbul SözleÅŸmesi hemen uygulansın diyorlar. Sanki uygulanmıyor! Somut sosyolojik olguları ve gerçeklikleri görmüyorlar. Ezbere feminist ve toplumsal cinsiyetçi ideolojilere saplanmışlar. Bu ideolojiden bakınca suçlu, kafalarında hazır. Gelenektir, dindir, namustur. Bu nedenle Don KiÅŸot gibi hayali deÄŸirmenlerle savaşıp duruyorlar. Sorunu çözmüyorlar. Sadece kültürümüzün ve aile yapımızın deÄŸerlerinin altını boÅŸaltıyorlar. Kadın ve erkeÄŸi birbirine rakip ve düÅŸman haline getiriyorlar. Kadını ÅŸiddetten kurtarma adıyla kadınları erkeklere karşı kışkırtıyorlar. Din ve namusu ret ederken onun yerine her çeÅŸit iliÅŸkiyi özgürlük adı altında zihinlere nakÅŸediyorlar.
 
Kadına yönelen erkek ÅŸiddetinin kökeninde erkek olmak yok. Erkeklik de yok. Erkeklik yüklemesi de kadınlık yüklemesi de her toplumda var ve bu toplumda da olacak. Parlak ve yeni yetme feminist ezberlerden kurtulmamız gerekir. Åžiddetin sosyolojik ve psikiyatrik kökenleri ortada. Bir günde, üç kadın üzerinde tezahür eden ÅŸiddeti ayrıntılı okuduÄŸumuzda bunu açıkça görüyoruz. Madde bağımlılığı ve alkolizmle mücadele etmeliyiz. Psikiyatrik ve suç izleme kurumlarının saÄŸlıklı çalışmasını saÄŸlamalıyız. Åžiddet salt deÄŸerlerden çıkmaz. Suç somut iliÅŸkilerden, kurumsal yapıların yeterli çalışmamasından ve insanın aklını başından alan madde kullanımlarından doÄŸuyor. Kadına yönelen ÅŸiddet de buradan doÄŸuyor.
 
Ergün Yıldırım / YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.