Bundan tam 40 sene önce, 25 Aralık 1979'da başlayan Sovyetler'in Afganistan işgali sırasında Afgan mücahidlere esir düşen ve taraf değiştirerek müslüman olmayı seçen Sovyet askerlerini
Birileri kurtarsın diye feryat etmekle, oraya buraya bakmakla, yardım aramakla vakit geçirme… Ne yapılabilirse sana, onu, sen yapabilirsin ancak! Neyse sende o kayanın altına sıkışıp kalan
‘Öteki’nin olması için kişinin öncelikle ‘ben’ demesi gerekir. Oysa bizim ahlak ve itikadımızda ‘ben’ demek terk-i edeptir. Terk-i edeptir, çünkü bunu diyen ‘benlik davası’
"Tabutta Rövaşata", "Filler ve Çimen" ile "Gölgeler ve Suretler" gibi yapımlara imza atan yönetmen Derviş Zaim, genç meslektaşlarına sezgilerini dinlemeleri ve hata yapmaktan korkmamaları t
3 Kasım 2020 tarihinde 59. Başkanlık seçiminin düzenleneceği ABD’de, 2017 yılından beri Cumhuriyetçi Parti’den seçilerek 45. ABD Başkanı olarak görev yapan zengin işadamı Donald Tru
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
Gaziantep Bakırcılar Çarşısı'nın en yaşlı bakır ustası 80 yaşındaki Çarlı, 7 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini, elindeki çekiçle bakıra şekil vererek 73 yıldır sü
Tanzimat sonrasındaki tecrübeler de gösteriyor ki, bütün bu işi yapacak olan yetişmiş, kaliteli hukukçulardır. Değişebilir hükümleri de güncellemek basit ve sıradan bir iş değildir.
Milli devletlerin sahip oldukları toprak parçaları, dominant devletlerin kontrolünde yeni bir dünya sistemi içerisinde ulusun kendi çıkarı haricinde kullanılabilir mi? İşte bu sorular ulus
İbrahim Kalın, ''Akıl ve Erdem'' adlı eserinin üçüncü bölümünde; İnsan kelimesinin kökenini oluşturan ünsiyet ve yakınlık kelimesi için bir şerh koyma gereği duyar ve ünsiyet ve y
Terörist devlet İsrail, Tel Aviv yönetiminin işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturma hazırlığı yapan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ülkedeki üst düzey yetkililere gözaltı emr
Kuşkusuz siyasette tereddüt, bir tedbir olsa da; tedbir örtülmeye başladığında bir tehdittir. Bu yüzden büyük bir imparatorluk bakiyesi olan Türkiye’nin tarihi coğrafyasındaki olaylara
“İyi fikirlere ihtiyacımız var” dedi kürsüdeki adam. “İyi insanlar olmadan mı?” diye geçirdi içinden dinleyenlerden biri.
Macera dolu bir hayat... Sovyet eğitimi almış, Kızıl Ordu saflarında Almanya'ya karşı savaşmış, Ukrayna'da ağır yaralanmış, ardından Nazi üniformasıyla Türkistan lejyonlarında Sovy
Türkiye’de İslamcılık cereyanının harekete dönüşmesi 1908’li yıllarda gerçekleşse de cereyanın ‘‘fikri’’ yansıması Islahat Fermanı ile başlamaktadır.[5] Hatta bu süreç,