Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, süresiz nafaka konusunda, “Ömür boyu nafaka hususu bir taraf için gerçekten eziyet. Kadın, erkek diye de bakmamak lazım. Kim ödüyorsa süresiz nafaka sürdü
Canlarını kurtarabilen Müslümanlar, “Elveda Kastinya, elveda Valencia” diyerek bindikleri kayıklarla Akdeniz’e açılıp gözyaşları içinde Endülüs’e veda ediyor. Beni çok etkileyen
Bir sinema filmi nedeniyle gündeme gelen baba-oğul ilişkisi, psikanaliz ve psikiyatrinin de ilgi alanlarından birisini oluşturuyor. Freud’un babayı oğula rakip gören ‘Ödip karmaşası’
Mümin de depresyon yaşar ama onu onurla taşır, dünyanın tüm yüklerini, O’ndan gelen tüm musibetleri, dertleri, tasaları, hüzünleri, acıları onurla taşıdığı gibi. “Hüküm O’nu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB), Esenyurt ve Kayışdağı'ndaki misafirhanelerinde 9 günde 51’i kadın 884 kişi konakladı. Tesislerde kalanlar, barınma ve 3 öğün yemek dış�
İran ve Amerikan emperyalizmi arasında savaş eşiğine kadar varan son sıcak ve sür’atli gelişmeler içinde, ‘Ülkeyi asla savaşa sürüklemeyeceğiz!’ sözü, İran’ın ‘itiqadî lid
İran halkının büyük kesimlerinin ‘Haci Qaasım’ diye gururla benimsediği, sevdiği Serdar (General) Suleymanî’nin Amerikan emperyalizminin Bağdâd’daki saldırısıyla, beraberindeki �
Sivrisineğin vızıltısı, kurbağanın vıraklaması, bir başına güçlü veya güçsüz diye telakki edilebilecek silahlar değil… Önemli olan, her silahın, her maharetin, her marifetin, ken
Cahar Dudayev, Çeçenistan'ın bağımsızlık savaşına öncülük etmiş onurlu bir komutan olarak tarihe geçti
Bu cümledeki ‘adam’ erkeği ya da kadını değil, her ikisini ifade eder. Buna ‘insan’ da diyebilirdik ama o zaman ‘adam olmak’ deyiminin anlamını vermezdi, onun için böyle dedik.
Son iki ayım, yoğun bir tempoda oradan oraya koşturmak ve davet edildiğim neredeyse yirmiye yakın etkinliğe katılmakla geçti diyebilirim. Basit bir hesapla üç günde bir gibi epeyce yüksek
Ne bekliyorsun yeni yıldan? Şu basmakalıp dilekleri bir yana bırakıp söyle. Para, aşk, başarı, kariyer ilerlemesi gibi saçmalıkları bir kenara bırak. Gerçekten ne istediğini söyle. Mes
Cemil Meriç, yirminci yüzyılın yetiştirdiği eşine ender rastlanan mütefekkirlerden. ‘‘Okumak’’ denildiğindeyse benim aklıma ilk gelenlerden. Hayatının ileriki safhalarını sahip o
Merhamet başlıklı bir şiir yazmaya çalışmış, fakat başarılı olamamıştım. Şansımı, bu kez yazıyla denemek istiyorum. Demiştik, yine diyelim: Merhamet, insan olmanın birinci şartı
Yılbaşı ve Noel gibi Batı adetlerine, piyango, sanal kumar, faiz, zina ve içki gibi haramların yasallaşmasına, yaygınlaşmasına, kurumsallaşmasına ve sıradanlaşmasına dur diyemezsek nes