Salgının alevi tüm dünyayı sardı. Evlere kapanmış ekrandaki ölüm haberlerini izliyoruz. “Hayat devam ediyor” derler. Şuur sahibi insan, emaneti yüklenen insan, meleklerin secde ettiği
İyi, hem de çok iyi bilinen bir gerçeği korona salgını bir kez daha suratımıza çarptı: “Bir ülkenin var olup var kalışı en çok tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine bağlıdır
"11 Ayın Sultanı" olarak adlandırılan İslam dünyasının en önemli ibadet ayı Ramazan'da, daha önceden yapılan birçok gelenek ve toplu ibadet, koronavirüs salgını ve bu kapsamda alınan
Sağlık Bakanı Koca, "Bugün 1454 hastamız daha şifa buldu. En az virüs kadar ısrarcı olmalıyız. Bu savaşı; sağlık ordumuzun özverisiyle ve tedbirlerle kazanacağız." açıklamasında b
İçişleri Bakanlığınca, 81 il valiliğine, 23, 24, 25 ve 26 Nisan'da 31 ilde uygulanacak sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili genelge gönderildi.
Tekkeler kapatılalı kaç yıl oldu? 95 sene! Bu zaman içinde tekkeler, tarikatlar, tasavvuf menfi veya müsbet hep gündemde kaldı. Kapalı olanın, men edilenin, yasaklananın gündemde olması �
Avrupa, Türkleri İstanbul’un fethinden dolayı hiç bir zaman affetmedi. Nitekim II. Pius adıyla Papalık koltuğuna oturan Enea Silvio Piccolomini, İstanbulun fethiyle ilgili şöyle der: Avrup
Yeryüzüne ölüm yağıyor. Onları ne teknolojileri, ne güçleri, ne liberallikleri bir yarar sağlıyor ya da bu ölümlere engel olabiliyor. Korkudan şakın durumdadırlar. Sosyal haklardan mah
İnsanın birbirinden bu denli uzaklaştığı, bu denli koptuğu bir zamanda en çok gereksinim duyulan bir zaman. Zorunlu birliktelikleri gerektiren tahammüller, anlayışların gerekliliği şimdi
Milli Savunma Bakanlığı, koronavirüsü salgınıyla mücadele kapsamında ilaç geliştirme projesi üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Büyük bir özgüvenle korona virüsün birileri için bir azap, birileri için bir uyarı, birileri için bir umut, birileri için bir hastalık, birileri için bir kurtuluş, birileri için bir kaz
Hz.Resulullah nazarında ağaçlar, kıyamete kadar müslümanın gündeminde olmalıdır; kıyamet koparken dahi o kargaşanın içinde elimizdeki fidanı dikmek gerektiğinden bahseder. Peki biz kal
Öncelikle şunu bir ilke olarak koyalım: Övgü ile sövgü cehâletin iki farklı bileşenidir. Tarih, ne övgü ne de sevgi ile okunur; sadece bilgi ile idrak edilir.
Bu günlerde en çok dillendiren mevzuların başında dünyanın değişeceği iddiası var. Bugün nasıl bir dünyada yaşıyoruz ki, yarın için umutlu ya da kaygılı olalım?
Gideceği yeri olmama düşüncesi bir kaygı halidir, kapalı mekân korkusu ise hastalık… İnsanın, kendini gönüllü olarak kapadığı mekânı bir tür itikâf haline dönüştürüp yaşama