Hadis ilmi rivâyetü’l-hadîs ve dirâyetü’l-hadîs diye iki kısma ayrılır. Kabul veya red açısından râvi ve mervînin durumunu bildiren kaideler ve meseleler bütününü ifade eden dir�
Fikret Bila'nın Kaleminden, gündemdeki 'ortak harekat ve güvenli bölge' meselesi
‘Vicdan Böyle Buyurdu’ kitabının yazarı İlhami Güler “Önermelerin çeşitli olması bizi rahatsız etmemeli. Çünkü çeşitliliğe katılan her yeni önerme, bir fırsatı gözden kaç�
Hayya ale’salah, Hayya alel-felah. As-salatu hayrun mine’n nevm. Allahu Ekber.La ilahe illallah.. Şafağın ilk ışıklarında, cami minarelerinden yükselerek Müslümanları beş vakit namazı
Meryem Cemile: “Dolambaçlı ve garip yollardan geçip Kur’an-ı Kerim ile tanıştım. Batı kültürünün gelgitlerinin özellikle kadınlar üzerindeki yoğun saldırısının karanlığı iç
1405 yılında doğdu. Asıl adı Gergi (Gjergj, Georges) olup Batı kaynaklarında Scanderbeg (Skandarbeg) şeklinde de geçer. Arnavutlar tarafından millî kahraman olarak tanınan İskender Bey Ar
Bursa’ya bağlı Gemlik ilçesinin Umurbey köyünde doğdu (15 Mayıs 1883). Ailesi Doksanüç Harbi’nde Plevne’den buraya gelip yerleşmiştir. Babası ilmiyeden Abdullah Efendi, annesi Emine
Erdoğan’ın çevresi geçmişle kıyaslandığında “kötü” olabilir, ama bu ona dayatılmış ya da onun arzusu hilâfına oluşturulmuş bir çevre değil. Dün olduğu gibi bugün de, çal�
Şark insanının mecazî dili birdir. Kendini tabiattaki güzelliklerle anlatır. Kutsal kitaplardaki cennet -ki kelime anlamı bahçe demektir- ile özdeşleştirir dünyasını. Dünyadaki cennet m
Batının propagandası bu kez Pakistan üzerinde işliyor. Ötekileştir, şeytanlaştır ardından katlet. Sonra tüm dünya, barbarları(!) temizlediğiniz için size alkış tutsun. İşte, empery
Yürümek, yeryüzünün en kutlu hareketi… İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli vasıf. Yürümek düşünmektir. Yürümek temâşâdır, nüzhettir, teferrüctür, tefekkürdür, teemm
Marmara denizinin kenarında ıssız bir gecede, yalnız başıma bağrımda üzüntülerin ve başımda azap veren şüphelerin olduğu bir anda, 1990’lı yılların başına, yani liseye yeni baş
Tabloyu genel olarak gözönüne getirirsek, böyle bir dünya düzeninde kaba kuvvetle kazanılan bir zaferin, kaba kuvvetle hükmetmeye niyetli bir gücün çıkarına gayet uygun olduğunu görür�