İnsan, inandığını yaşayınca bilmedikleri ona öğretiliyor. Aksi ise insana sürekli ağırlık veriyor. Yüklendikçe yükleniyor. Giderek yaşamı çekilmez kılıyor. İnandığını yaşaya
Diyeceksiniz ki Mustafa Kutlu yine bize eski günlerden bahsediyor. Elbette. Hususen bunu yapıyorum. Yeni bir hikâye yazacak isek eski günleri inşa eden ilkelerden ders almalıyız. İlkeleri tesp
Karadağ'da geçtiğimiz ay yapılan seçimde muhalif kanattan DP zaferini ilan etmişti. Sırp milliyetçileri, ülkedeki Müslüman Boşnak nüfusu hedef almaya başlamış, evlerini ve dükkanları
Karadeniz’i bilmeyenler, ‘Kardeşim, niye dere kenarlarına ev yaparlar?’ diye konuşurlar.. Yamaçlara yapılan evlerin heyelân sonunda yıkılışında da, ‘Niye oralarda ev yapılar ki? �
Lübnan’ın günümüzde sürekli siyah tonlarla anılması, tarihin yaman ironilerinden biridir. Lübnan, tıpkı 762’deki kuruluşu sırasında Halîfe Mansûr’un “Medînetu’s-Selâm” (E
Hayat zor. Ama zorluğu nispetinde güzel. Sarp yokuşları tırmanmak zahmetli ama tepelerden yamaçları seyretmek çok güzel.
Hassas bir dönem.. Hesaplaşma ise, evet, zulüm uygulamalarıyla dünya çapında bir hesaplaşma.. Tayyib Bey’in deyimiyle, ‘Denizin dibinde inci avcılığına çıkarken, vurgun yer miyiz?’
“Türkiye’de İslam, gerek kültürel anlamda da gerekse kimlik anlamında da hep duygusal zeminde temerküz etti. Sol, geçmişi okuyamama hastalığını şimdi kendini dindar olarak tanımlayan
Koronavirüs (corona virüs) vaka sayılarının azalması ve erken normalleşme hamleleri vatandaşları rehavete sürükledi. Tedbirlerin olduğu büyükşehirlerde durum kısmen kontrol altına al�
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, sokakta görülen kalabalıklar ile ilgili, "Belki rakamların iyiye gitmesi, insanlarda artık bittiği algısını oluş
Sadullah Yıldız bu yazısında Suriçi’nde daha önce fotoğraflayamadığı çeşmeleri kaleme aldı. Ayrıca çeşmelerin çevresindeki tarihi eserlere dair önemli notlar da paylaştı.
Bu kıyamet günlerinde bu konuya eğilmek zorunda kalmak ağırıma gidiyor. Ama bunu aynı zamanda bir görev telakki etmek gerektiğini biliyorum. Beni rahatsız eden, PKK terörüne şu veya bu se
Namık Kemal’in bir sözünü okudum. Diyordu ki: “Dünyanın her tarafında insanlar, kelimelerle düşünür, kelimelerle konuşurlar. Hafızasında yeterli kelime hazinesi olmayanlar, topluluk
Adıyaman Valiliği, kent merkezi ve ilçelerde giriş ve çıkışları yasakladığını duyurdu.
Geriye dönüp bakıldığında şu veya bu şekilde süreci devam ettirebilen Tunus’tan başka bir bahar ülkesi kalmadı. Başlangıçta tamamen seküler bir özgürlük arayışı olarak yorumlay