Amerikan başkanı Donald Trump’ın, ilk planda dayatma ve tehditlerle netice almaya çalışacağı öteden beri tahmin ediliyordu.
Amerikan emperyalizminin yeni şefi Trump için, ‘zer ve zor’dan, servet ve silah gücünden başka bir dayanağı olmayan, kaba-saba birisi deniliyor diye, o kadar da ahmak değil herhalde..
Amerikan halkının ve emperyalizminin yeni başkanı Donald Trump, 19. asır vahşî kapitalizminin ilginç bir temsilcisi olarak sahneye çıktı ve bilinen bütün diplomatik gelenekleri bertaraf
Bu satırların sahibi, aylar önce, ‘Şu darbe suçlularıyla ilgili yargılamalar niye böyle yavaş.. Niye, cürm-ü meşhud / suçüstü muhakeme usûlüne başvurulmuyor?’ diye yazmış ve baz�
Bir kişi düşününüz ki, aklı-fikri, hayalhânesinde, halusinasyonlar içinde ürettiği entrikaları daha bir şekillendirmekle meşgul..
14 Ocak Cumartesi akşamı Üsküdar Kültür Merkezi’nde Prof. Necdet Subaşı’nın verdiği konferanstan bir kesit, önceki yazıda kısaca aktarılmıştı. İki saat kadar süren o konferanstan
Cuma öğleden sonra, Resul Tosun bey telefon edip, ‘Emir Buharî Tekkesi’ne gideceğim, vaktin varsa birlikte gidelim..’ dedi. Sözkonusu mekân, Edirnekapı’dan Haliç’e doğru inerken Ayvansa
İran’da miladî-1977 ortalarında başlayan ve ‘Allah’u Ekber’ sadâlarıyla bütün dünyayı sarsan ve 100 binden fazla insanın Şahlık rejiminin silahlı güçlerince öldürülmesine rağme
Hâlâ aynı tartışma.. Anayasa değişikliğinin, Tayyib Erdoğan’ın yeniden seçilmesini sağlamak için yapılmak istendiği ileri sürülüyor. Bu, konuyu şahsîliğe ve basite indirgemek
Bu günlerde bazı iddialı açıklamalar yapılıyor; böyle hassas zamanlarda, ‘Şimdi bunların zamanı mı?’ dedirttirecek cinsten.. Belki, bazılarınca da, ‘tam zamanı’ olarak görülebilir
Biliyorum netâmeli bir mevzu'.. 'İyi saatte olsunlar'ın hışmını celbetmemek gerekiyor..
Propaganda, latincede, fide dikmek, fidelik hazırlamak mânâsındaki ‘propagare‘ kelimesinden türetilmiş olup, bir inanç, ideoloji veya bir siyasî ve hattâ sportif gruba bile tarafdarlı
Bugünlerde, ‘Ülkenin bugününü gördükçe, filancayı minnet ve rahmetle anıyorum’ diyenlere rastlanıyor, geçmişte beklenmeyen isimlerden bile.. Bu gibiler gerçekte, sosyal hayatı dârağ
Dün, Mehmed Âkif’in büyük ümitler besleyerek var gücüyle destek verdiği ve İstiklal Marşı’nı bile kendisinin yazdığı bir savaşın sonunda ortaya çıkan yeni rejimin öncü isimleri
Mehmed Âkif, kendisini 11 yıl sürgüne gönderdiği Mısır’dan İstanbul’a dönmüş ve hasta yatağında birkaç ay yattıktan sonra, nihayet dünyaya 27 Aralık 1936 günü vedâ etmişti;