Güncel
Ey idrak ve şuûr neredesin? - Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Bugünlerde, ‘Ülkenin bugününü gördükçe, filancayı minnet ve rahmetle anıyorum’ diyenlere rastlanıyor, geçmişte beklenmeyen isimlerden bile.. Bu gibiler gerçekte, sosyal hayatı dârağaçlarını çalıştırarak kuranlar karşısında samimî kanaatlerini söylüyorlarsa, ‘sosyal darvinist’ bir evrim geçirmiş ya da cellâdına âşık kimse durumuna gelmişler demektir.
Bir arkadaÅŸ, yeni nesilleri Ä°slamî sahada, laik rejimin verdiÄŸi ruhsat kadarıyla da olsa eÄŸitmeye çalışan bazı okulları hedef almış; ‘Bunlar ıslah edilmedikçe, daha çoook DEAÅž’çılar çıkar’ demiÅŸ..
Farz-ı muhal, DEAÅž veya benzeri örgütlere katılan birkaç menfi, olumsuz örnek olsa bile, bundan hareketle, büyük bir camiayı toptan suçlamak, tam da 90 yıldır halkımızı sindirmek isteyen ‘taife-i laicus’un taktiklerinin pençesine düşmek deÄŸil midir?
Bu gibiler karşı tarafın psikolojik savaş saldırıları karşısında ruhî hezimete uğramışların tepkilerini verdiklerini nasıl anlamıyorlar?
Kaldı ki, söz konusu eÄŸitim kurumları 1949’dan beri, yani 66-67 yıldır faaliyette.. Yüzbinlerce öğrenci geçti oralardan.. O yüzbinlerin içinden binde biri bile DEAÅž ve benzeri örgütlere katılsa, büyük bir yekûn teÅŸkil ederdi.. Öyle bir durum da söz konusu deÄŸil..
Bu gibi ruhî hezimetlere teslim olanlar şeytanî güçlere hisse kaptırmış ve kendi yollarına dikenli tel döşemiş oluyorlar. Yazık!.
***
Bu vesileyle belirtelim ki, bütün din veya ideolojilerin samimî baÄŸlıları kendi inançları önündeki maniaları bertaraf etmek için kendilerine, inanç veya ideolojilerinden çeÅŸitli cevazlar bulabilirler. Elbette Ä°slam’da da savaÅŸ durumunda hangi cevazların olduÄŸuna dair hükümler vardır.
Yanlışlık daha çok, Ä°slam’ın savaÅŸ durumu için koymuÅŸ olduÄŸu hükümlerin her zaman ve mekanda uygulanabileceÄŸi’ bilgisizliÄŸinden kaynaklanıyor.
***
Heykeli rahatsız etmemek gerek, vatandaş önemli değil!
Heykelperestlik, şahısperestlik, fetişizm; her ne dersiniz deyiniz.
Modern dünyada, bizdeki durum sadece Kuzey Kore’de kaldı.. ‘Büyük Kurtarıcı, Ulu Lider, Başöğretmen, Halkın Babası..’ vs. diye anılan Kim Ä°l Sung’un ölümü üzerinden 22 yıl geçiyor.. Nesiller, ‘O olmasaydı, biz olmazdık..’ mavalıyla köleleÅŸtiriliyor, hâlâ da..
***
Rize’de bir heykel, bir meydandan alınmış, Valilik binasının önüne yerleÅŸtirilmiÅŸ.. Heykel fetiÅŸistleri, ‘Vay efendim nasıl olur?’ diye feryadı bastılar, ‘kara bir gün’ diye manÅŸetler çekildi.
Bir kişi de o heykelin kaldırıldığı kalıntı üzerine çıkıp, heykel gibi poz vermiş ve böylece güya filan kişiyi aşağılamış, denildiğine göre.. Tepkilerden korkulmuş olmalı ki, mahkeme de tutuklamış o kişiyi..
Hürriyet’in bir yazarı o kiÅŸiyi hedef alarak, ‘Be hey ÅŸuursuz..’ diye bir yazı yazmış.. O yazıda söz konusu kiÅŸiye söylenen sözlerin mantığı düşündürücü..
‘- Bize cehennemi yaÅŸatmak isteyenler mezhep savaşı çıkarmayı baÅŸaramıyorsa...
- Din süslü cemaatlerin giriştiği kanlı darbe girişimleri başarılı olamıyorsa...
- OrtadoÄŸu’da her ÅŸeye raÄŸmen birlik ve bütünlüğümüzü koruyorsak... (...)
Heykeli kaldırıldı diye sevindiÄŸin o adam yüzündendir.’
***
Evet, böyle diyor söz konusu yazar..
Bir insanı, hele bir toplumu, kişilere ebedî bir şükran borçlusu olmaya çağırmak, o toplumu köleleştirmek değil midir?
Kaldı ki, bugünkü nice sosyal rahatsızlıklarımız da, o dönemin büyük yanlışları yüzündendir.
Ayrıca, o gerekçeler, Osmanlı için de geçerliydi. Öyleyse kendisine şükran duygularıyla baÄŸlanılma çaÄŸrısı yapılan kiÅŸi de, aynı mantıkla, yetiÅŸtiÄŸi dönemin saltanat rejimine ve Sultan 2. Abdulhamid’e ve kendisine büyük resmî yetki ve vazifeler Sultan Vahdeddin’e şükran borçlusu mu olmalı deÄŸil miydi?
***
Müslüman insan, sadece her ÅŸeyi yaratan Allah’u Tealâ’nın kendilerine verdiÄŸi hak ve sorumluluklar içinde hareket etmek dikkatinde olmak zorundadır. Åžairin dediÄŸi üzere,
‘Allah’a kul olduk, qal’u belâ’da,
Bu yolda verilmiş ikrarımız var..
Üç günlük ömür için bu dünyada,
Kula kul olmamak kararımız var..’
STAR
Henüz yorum yapılmamış.