İstiklal Marşı’nın konusu istiklal. Bunu sağlamanın en önemli şartının insanın kendi ayağına vurduğu prangalar olduğunun da bu prangaları kırmak için insana muhtaç olduğu kudreti
"Kahve içersen kapkara olursun" korkutmasına "Belki ben kara olmak istiyorum" diyebilmeyi pek isterdim. Çocukken insanın içinde pek çok şey birikiyor. Birikenlerin hepsi de sağlıklı şeyler
Zamana takılıp kaldığında nasıl tarihin tanığı olabilirsin, geleceğe dair hazine sandığına nasıl ulaşırsın? Cennet ve cehennemin insanın seyir defterinin okunması sonucu işlevlerin
İnsanın içi güzelse, güzele temayül eder.
“Yalnızlık insanın çevresinde insan olmaması değildir.
'İnsan kalmayı' gaye kılmalı ki, en azından mevcut mevzi korunur ve daha fazla insanın yoldaşlığına kapı aralanır.
Niçin bugünkü yazıma “Kadir Topbaş ile hiç aram yoktu” cümlesiyle başladığımı sual edecek olursanız sebebi, birazdan Antalya Barosu Başkanı olacak Polat Balkan ve yine güya avukat
İstanbul’da Kadıköy’ün merkezinde kaldırımlarda yıllardır yaşayan ve hergün oradan geçen on binlerce insanın göz ucuyla da olsa dikkatini çektiği Sami Babacan Hilton Oteli’nin ön
“Mevlid” hayatımızdan çıkıp gidiyor ve asker uğurlayan gençler yol kesip, meşale yakıp, arabalarla drift çekiyorlarsa bu durum neye delâlet ediyor? “Bizi biz yapan değerler”in gün
Bağdat’ta dün 32 insanın canına mal olan saldırıyı terör örgütü DEAŞ üstlendi.
“Eğer, meğer ve keşke” ler insanın eline bir şey geçemeyeceğini bile bile kendini tüketen bir çağrıdan başka ne olabilir ki? Peki bugününü bir hiç uğruna tüketen yarınına kol
İnsan hayır ve şer arasında gidip gelen sarkaç gibidir. İnsanı insan yapan şart zaafları ve acılarıdır.
El Cezire Arapça kanalının Arap spikeri Gade Uveys, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ve BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’i ABD’de sanık sandalyesine oturttu. Arap kadın
Siyer Kuran’ın menzilidir. Hak ile Batılı Ayırandır. İnsan hikâyeden ibarettir. Hayvanların hikâyeleri olmaz. Çünkü hafızaları yoktur. İnsanın tarihi, hayvanın ise geçmişi olur. �
Sömürgeci yayılma Batı’da evrenselci fikirlerin önünü açarken Doğu-İslam dünyasında kaçınılmaz bir yerelleşme yaşanır. Bunu bir savunma ideolojisi olarak görebiliriz.