Her ne zaviyeden bakarsak bakalım, nezaket toplumsal bir erdemdir. Tıpkı adalet gibi o da üçüncü kişilerin mevcudiyetini gereksinir. Bu sebeple, eksikliği durumunda kişisel bir ahlaki yozla�
Ben 2020’nin “berbat bir yıl” olduğu varsayımına ihtiyatla yaklaşıyorum. Bilhassa ülkemiz Türkiye için pek çok güzel gelişmenin yaşandığı bir yılı geride bıraktığımızı d�
Hayat zor. Ama zorluğu nispetinde güzel. Sarp yokuşları tırmanmak zahmetli ama tepelerden yamaçları seyretmek çok güzel.
Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Kötülüğün hızlı yıkıcılığına karşı iyiliğin usul akan iyileştirici ırmağına sığınmak lazım gelir. O kırık kazma iyiliğe, “bizim köf
Sözün uçup gideceği sanılmasın. Uzamda yerini alıyor. Hiçbir şey boşa gitmez. Yeter ki hayırda, iyilikte, güzellikte yarışmış olalım.
Bize yaşadıklarımızdan geriye hiçbir şey bırakmayan boş uğraşlarla, ardı arkası kesilmeyen ‘manasız’ meşguliyetlerle dolu hayatlarımız. Hakiki olanla, geçip gitmeyecek ve bizimle
Emrah sesi gerçekten güzel bir genç miydi o ayrı konu. Fakat güzel ağlıyordu. Ağlayabilmek büyük güçtür. Ağlamasını kontrollü hale getirebilenler yani ağlama yönetimi yapabilenler
Mısır mahkemesi, hayatını kaybeden eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve eşinin mal varlığının dondurulmasına yönelik kararı kaldırdı.
Birkaç gün önce şu dizeyi yazdım, sonra kullanmaktan vazgeçtim: 'Allah şifa versin, insanlar zehir.' Bunu yazarken aklıma iyiliği utandıran kimseler, silerken de güzelliği hiç durmadan ta
‘Yarı tanrı’ dayatmalarını ve kanun adına korunan anayasa ve kanunlarla korunan ve ‘insan hak ve özgürlüklerine aykırı olacağı itirazının yapılamıyacağı’na dair ilkeler, devr
İstanbul'un kültürüyle, diliyle, semtleriyle bir arka plandan çok bir film karakterine dönüştüğünü gördüğümüz hikayede, modernleşme sürecinde arada kalan bireylerin dramatik haller
"Allah güzeldir, güzeli sever" Hadis-i şerifi, bize İslam'ın güzellik ve estetik anlayışı hakkında temel bir perspektif verir. Güzelliğin kaynağı ilahidir ve bu sıfatıyla iyi ve güzel
Üstad Necip Fazıl’ın gazete yazarlığı hakkında neler söyleyebiliriz? Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Mavera Dergisi'nin Temmuz-Ağustos-Eylül 1983 tarihli 80-81-82. sayılarında, 'Gazeteci N
İki gün sonra bir sandalda gördü Sait'i. Lan Ali gördü. Denizin arkadaşı Sait'i. Güzel bir insandı Sait. Aslen Sakaryalıydı. "Ne işi vardı ki burada?" Denir mi öyle. Yaşıyordu işte.
Bütün ölümler erken ölümdür diyoruz ya, gidenlerin sevenlerinin gönlünde bıraktığı hisler bakımından gerçekten böyledir bu. Ama işin aslı, her ölüm vaktindedir, ne erken ne de ge�