Necip Fazıl'ın gazeteciliği
Üstad Necip Fazıl’ın gazete yazarlığı hakkında neler söyleyebiliriz? Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Mavera Dergisi'nin Temmuz-Ağustos-Eylül 1983 tarihli 80-81-82. sayılarında, 'Gazeteci Necip Fazıl' başlığıyla bir yazı kaleme almış.
Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904 tarihinde Ä°stanbul'da dünyaya geldi. EÄŸitim hayatını Fransız Frerler Mektebi'nde, Amerikan Koleji'nde, Emin Efendi Mahalle Mektebi'nde, Rehber-i Ä°ttihat Mektebi, Büyük ReÅŸit PaÅŸa Mektebi, Aydınlı Köyü'nün ilk mektebinde ve Heybeliada Numune Mektebi'nde tamamladı.
1934 yılı, Necip Fazıl Kısakürek için bir dönüm noktasıdır. 1934 yılında bir NakÅŸi ÅŸeyhi olan Abdülhakim Arvasi ile tanışan Kısakürek, Abdülhakim Arvasi Hazretleri ile yaptığı sohbetleri sayesinde ciddi bir fikir ve zihniyet dönüÅŸümü yaÅŸadı ve bu tanışmayı kendisine milat olarak kabul etti. Bu tanışmanın ardından Necip Fazıl Kısakürek'in ÅŸiirlerinde tasavvufi düÅŸüncenin izlerine rastlandı. Aynı zamanda bu tanışmayla birlikte yeni düÅŸünce sisteminin ilk önemli eseri olan "Tohum" adlı tiyatro oyununu yazdı.
1936’da bir kültür–sanat dergisi olan AÄŸaç Mecmuası'nı yayınlamaya baÅŸlayan Kısakürek, baÅŸarı yakaladı ve dergi Ankara'dan sonra Ä°stanbul'da da çıkarılmaya baÅŸlandı.
Necip Fazıl Kısakürek, AÄŸaç dergisinden sonra II. Dünya Savaşı’nın en buhranlı zamanında daha çok siyasî ağırlığı olan yeni bir dergi çıkarır. Ä°stanbul’da ilk sayısı 1 Eylül 1943’te çıkan Büyük DoÄŸu, otuz beÅŸ yıl süreyle zaman zaman kapatılarak ve her defasında birinci sayıdan baÅŸlamak üzere Türk basın hayatının sürekli ve önemli bir yayın organı olmuÅŸtu. Dergi, haftalık, aylık ve günlük olarak toplam 512 sayı çıkmıştı.
Büyük DoÄŸu geniÅŸ bir yazar kadrosuna sahipti
Büyük DoÄŸu, geniÅŸ yazar kadrosu çerçevesinde ÅŸiirle birlikte hikâye, eleÅŸtiri, deneme ve günlük türlerinde yazıların yayımlandığı önemli bir yayın organı olmuÅŸtu. Bu sanat ve edebiyat türlerindeki yazılar yanında dergide siyaset, din, yakın devir tarihi, teknik, hukuk, tıp, masonluk, II. Abdülhamid ve Tanzimat’ın mahiyeti gibi konularda da dikkat çekici, uyarıcı ve ilmî yazılara yer verilmiÅŸti.
Polemikleri, sansasyonel kapanış ve çıkışlarıyla da dikkati çeken Büyük DoÄŸu, Türkiye’de Ä°slâmcı harekete yol açan belli baÅŸlı yayın organlarından biri durumundaydı. Dinî yayınların hemen hiç bulunmadığı bilhassa 1950 öncesinde gençlerin dinî kültüre yönelmesinde oldukça önemli bir rol üstlenmiÅŸti.
Bakanlar Kurulu veya mahkeme kararıyla sık sık kapatılan, polis vasıtasıyla toplatılan, takibe uÄŸrayan veya çeÅŸitli sebeplerle sahibi tarafından yayımına ara verilen Büyük DoÄŸu, “Kaldırımlar Åžairi”nden sonra Necip Fazıl’ı tanıtan ikinci bir unvan olmuÅŸtu. Derginin adı altında ve sloganları etrafında bir de siyasî cemiyet (o yıllarda parti kavramıyla eÅŸ anlamda) kuran Necip Fazıl, bu vesile ile memleketin hemen bütün ÅŸehirlerini dolaşıp büyük ilgi görmüÅŸ ve coÅŸkun bir dinleyici kitlesini arkasında sürükleyen konferanslar vermiÅŸti. Büyük DoÄŸu’daki birçok yazısı yüzünden Necip Fazıl deÄŸiÅŸik iktidarlar devrinde adlî takibata uÄŸrayarak hakkında defalarca beraat, tevkif ve hapse mahkûmiyetle sonuçlanan kararlar verilmiÅŸti.
Hayatı boyunca birçok esere imza atan Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde 78 yaşındayken Ä°stanbul'da hayatını kaybetti.
Peki, Üstad Necip Fazıl’ın gazete yazarlığı hakkında neler söyleyebiliriz?
ÇeÅŸitli gazetlerde fıkra yazarlığı da yaptı
Vefatından önce Üstad’ın yakın çevresinde bulunan Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, Mavera Dergisi'nin Temmuz-AÄŸustos-Eylül 1983 tarihli 80-81-82. sayılarında, “Gazeteci Necip Fazıl” baÅŸlığıyla bir yazı yazmış. O yazı bu konu hakkında bize yardımcı oluyor.
Üstad Necip 1924’de Vakit Gazetesi’nde ilk gazeteciliÄŸe baÅŸlamış. Büyük DoÄŸu’yu çıkarmaya baÅŸladıktan sonra resmi göreve girmeyen Üstad, Son Posta, Yeni Ä°stanbul gazetelerinde de fıkra yazarlığı yapmış.
Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i ortaokul üçüncü sınıfta iken tanıdığını belirten Çiftçigüzeli, Üstad’ın o zamanlar Son Posta gazetesinde günlük yazılar yayınladığını ifade ediyor. Ancak Üstad’ı tanıması Büyük DoÄŸu dergileriyle gerçekleÅŸen Çiftçigüzeli, Büyük DoÄŸu’ları “birer elmas hassasiyeti, kıymeti”yle okuduÄŸunu söylüyor.
Aynı yazıda Mehmet Cemal Bey, Büyük DoÄŸu’nun, çok partili demokratik parlamenter sisteme geçtikten sonra siyasi yönü ağır olan bir politika izlediÄŸini belirtiyor ve ÅŸunları ekliyor: “Ancak Büyük DoÄŸu bütün sayılarında sanat ve edebiyata ağır vermiÅŸti. Merhum Üstad, gazete ve dergisinde bir türlü kadrolaÅŸmayı tamamlayamadı. Ä°stikrarlı olamadı.”
“Cemaatimize gazeteyi kazandıran Necip Fazıl Kısakürek’tir” diyen Çiftçigüzeli, Üstad ve dergi hakkındaki sözlerine ÅŸu ÅŸekilde devam ediyor: “Belirli dönemlerde baÅŸkalarının gazete ve dergileri yasak bile olsa Büyük DoÄŸu her ekole girmeyi baÅŸarmıştı. Büyük DoÄŸu resme ehemmiyet verirdi. Haberlerin tümü yorumludur. Üstad her siyasi cemaatin gazetelerinde günlük yazılar yazdı, ÅŸiirler yayınlatırdı. Kendi çıkardığı yayınlarında, bazen ilanlarını kendi yazardı. Ancak yayınlarında ilan almadığı da oldu.”
ÇÄ°ftçigüzeli, Üstad’la bir anısından da ÅŸöyle bahsediyor: “1968 yılında Bugün Gazetesi’yle TCK‘nun 163 ‘üncü maddesiyle ilgili bir yazı dizisi hazırlamak için anlaÅŸmıştım. Yazı dizisinde bu maddenin kabulü, meclis müzakereleri, tatbikatı, mazlumları canlı olarak sergilemeye çalışacaktım. Sekiz sütuna manÅŸetten ilanı çıkmaya baÅŸladı. Üstadın dikkatini çekmiÅŸ ‘Bu nedir, neyin nesidir?’ demiÅŸ. Åževket Eygi de anlatmış. ‘Kim yazacak’ demiÅŸ Üstad. Benim olduÄŸumu öÄŸrenince, ‘Tabii bunu ancak bir Büyük DoÄŸu gençliÄŸi mensubu gündeme getirebilir..’ demiÅŸ.”
Kaynak: Dünya Bizim Kültür Portali
Henüz yorum yapılmamış.