Gökhan Özcan: Aramızdan ayrılan dostlar
Bütün ölümler erken ölümdür diyoruz ya, gidenlerin sevenlerinin gönlünde bıraktığı hisler bakımından gerçekten böyledir bu. Ama işin aslı, her ölüm vaktindedir, ne erken ne de geç... Asım’la beraber, aramızdan kayıp giden bütün güzel insanlara, dost gönüllere rahmet diliyorum.
Hayatı bir çok baÅŸka insanla paylaşıyoruz, bir çok baÅŸka insanın hikayesiyle iç içe geçiyor hikayemiz. Tanış olduÄŸumuz herkesin hikayemize kattığı bir ÅŸeyler var, tıpkı bizim onların hikayesine kattığımız gibi.
Tanıdığımız, bildiÄŸimiz, hayatı bir ÅŸekilde ya da birçok ÅŸekilde paylaÅŸtığımız herkesin kendine özgü bir kiÅŸiliÄŸi, bir portresi var. O portreler hayat duvarımızı süslüyor boydan boya. Her biri sadece kendine ait bir zenginlik ve baÅŸkalıkla...
Bunun böyle olduÄŸunu yaşı ilerledikçe daha iyi kavrıyor insan. O çerçeveler birer birer boÅŸalmaya baÅŸladığında... Hayat duvarımızdan eksilen her portreyle bizim hikayemiz de eksilmeye, küçülmeye, azalmaya, yani yoksullaÅŸmaya baÅŸlıyor.
Son yıllarda benim hayat duvarımdaki portrelerin daha hızlı eksilmeye baÅŸladığını kederle fark ediyorum. Akrabalarımdan, yakınlarımdan, tanıdığım ve sevdiÄŸim insanlardan bir çoÄŸunu kaybettim bu sürede. Aralarında herkesin tanıdığı isimler de vardı. Akif Emre’yi yitireli üç yıldan fazla oldu. Yakın zaman önce Ragıp AÄŸabeyi sırladık. Birkaç hafta önce Ä°rfan Çiftçi’nin ani vefat haberi geldi. En son da Asım gencecik vedasıyla yaktı içimizi.
Herhalde bir on yaÅŸ kadar küçüktü Asım bizden. Ama bu beden yaşı, pek bu asrın insanı deÄŸildi yoksa... Bu devirde Asım gibi dava insanı bulmak pek kabil deÄŸil artık. Gecesi gündüzü, derdi eÄŸlencesi hep davası olan. Bir ÅŸekilde mesele edindiÄŸi, istikamet bellediÄŸi o dava ile teması olmayan herhangi bir ÅŸey konuÅŸtuÄŸuna ÅŸahit olmadım desem, yalan olmaz. O onun baÅŸkalığıydı, baÅŸkalarına benzemezliÄŸiydi. ÖÄŸretmendi malum... Ama ders zili çalınca öÄŸretmenliÄŸini bir kıyafet gibi askıya asıp çıkanlardan deÄŸildi, ÅŸimdilerin moda tabiriyle 7/24 öÄŸretmendi Asım, bütün hayatıyla öÄŸretmendi. Ne zaman görsem yanında gençten birileri mutlaka olurdu. Ya öÄŸrencileri, ya yazmaya, çizmeye, dergi çıkarmaya, hayatı asli istikametine doÄŸru çevirmek için gayret sarf etmeye yönelttiÄŸi, teÅŸvik ettiÄŸi, hayatlarına dostça, arkadaÅŸça, öÄŸretmence, insanca dokunduÄŸu gençler... Dedim ya, eski usul bir hayattı onun hayatı, hikayesi, insanlığı, dava adamlığı... DeÄŸiÅŸmedi, muhtemel ki deÄŸiÅŸmeyi aklına bile getirmedi hiç. Çünkü gerçekten her anını içinde yaÅŸadığı, her nefesini içinde aldığı o davaya gerçekten saf bir imanla, bitimsiz bir sadakatle inanmıştı. Bu o kadar barizdi ki, ardından birkaç kederli kelam eden hemen herkesin ağız birliÄŸi edercesine bu imana ve bu sadakate kendiliÄŸinden ÅŸahadet ettiÄŸine ÅŸahit olduk hepimiz.
Asım her yaÅŸtan pek çok insanın gönlünde bir burukluk, bir eksilme hissi bırakarak gitti. DoÄŸru bu, her geçen gün biraz daha eksiliyor, azalıyoruz. Bazı ölümlerle bu çok daha fazla hissedilir hale geliyor. Hayat duvarımızdaki portrelerin bazısının kıymeti, yazık ki çerçeveleri boÅŸ kaldığında daha fazla hissediliyor. Asım’ın eksikliÄŸi de, bugüne kadar büyük bir gayretle birbirine baÄŸladığı ÅŸeyler çözülmeye baÅŸladığında çok daha fazla hissedilecek. Ä°nÅŸallah Asım’ın neslinden baÅŸka dava ehli Asım’lar çıkar da, bu çözülmeler hiç yaÅŸanmaz.
Bütün ölümler erken ölümdür diyoruz ya, gidenlerin sevenlerinin gönlünde bıraktığı hisler bakımından gerçekten böyledir bu. Ama iÅŸin aslı, her ölüm vaktindedir, ne erken ne de geç... Takdir-i ilahi nasıl tecelli ederse, doÄŸrusu odur. Ä°nna lillah ve inna ileyhi raciun...
Asım’la beraber, aramızdan kayıp giden bütün güzel insanlara, dost gönüllere rahmet diliyorum, Allah hayır dualarımızdan haberdar etsin, mekanları cennet olsun.
YeniÅŸafak
Henüz yorum yapılmamış.