Patronaj sistemi Osmanlı klasik edebiyatının temel dayanak noktasıydı. Birçok şair hak etmediği halde bu iltifatlar sayesinde büyük şair olarak kabul görebiliyordu. Yani bütün mesele sis
İlem Sunumlarının 23 Mart Perşembe gününün konuğu “Üç Öncü Şahsiyet Üç Büyük Mesele” başlıklı sunumuyla Mesut Koçak’tı. Edebiyat Çalışma Grubunun koordinatörlüğünde
Sevgili mealciler! Osmanlı’da okur-yazar kesimin meale ihtiyacı yoktu. Mürekkep yalamış her kişi, her diplomalı, meale ihtiyaç duymadan Kur’ân’ı okur ve anlardı. Kur’ân’ın âyet
Kütüphane oluşturmak ile bir dünya kurmak, benim için aynı anlama geliyor. İşte o dünyada edebiyattan coğrafyaya, tarihten felsefeye türlü ülkeler olur. Zahmetsiz bir biçimde ülkeler ar
Unutmamalıyız ki; kültür de, eğitim de, sanat da bir beka mücadelesidir aslında. Kültür-sanat-edebiyatınız varsa yaşarsınız değilse yok olmaya mahkumsunuz. Şayet kültür-sanat-edebiya
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
Bugün bizler İslâm dünyası toplumları olarak bu uyku/uyuşukluk durumundan uyanmalı ve kendimize gelmeliyiz. Anlamlı ve kavi bir benlik/kendilik inşa edebilmeliyiz…
Hakikatte insan kendi kendine karşı bir şahittir. (Kıyamet Suresi, Ayet 14-15) Ayet-i kerimeyi serbest çevirmek isteseydim 'Ne kadar mazeret söylese de insan kendini bilir' diye çevirebilirdim.
İnsanın içinde bulunduğu genel durum çok da iyimserlik gerektirmiyor. Ülkemiz düzleminde baktığımızda huzursuzlukların sonuçlarını görebiliyoruz. İstanbul Sözleşmesi denen saçmal�
Bugün geldiğimiz noktada çocuklarımızın izlediklerinde değerlerini, kimliklerini, ahlaklarını, örf ve adetlerini, dinlerini, ana-babaya saygıyı, kanaati, şükrü, edebi öğrenebilecekler
Adorno, her ne kadar “Doğruyla sahici eşitlenemez” dese de ahlaki ve ontolojik tecessüsler arasındaki zımni mütekabiliyeti örseleyecek yahut imkansızlaştıracak insani, makul bir nedensel
Okuyucu, "oku" fiil köküne, fiilden isim yapan "ucu" yapım eki alarak oluşmuş; okur ise aynı köke fiilden sıfat yapan "r" yapım eki alarak oluşmuş bir sözcüktür. Bu dikkate alındığı
1930’larda üniversite reformu çerçevesinde ciddi ve planlı gayretlerle Türkiye’ye getirilen Avrupalı akademisyenlerin özel ve kendine has hikâyesi ile kıyas kabul etmese de bugün Arap Ba
‘Gül ya da öl’ kültürü insanları ruhsal ıstıraplarından kaçırarak bir tür kolektif aptallığa yol açıyor. Şen kahkahalar, bütün dişleri gösteren instagram pozları. Herkes ağ�
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi senatosunun Sezai Karakoç’a tevdi edilmek üzere 25 Aralık 2019’da aldığı karar ve bu karara uygun olarak düzenlenen Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı a