Ecelin Allah’ın elinde olduğuna iman, Müslüman şahsiyete en çetin imtihanlar sırasında bile düşmanlarını hayretler içerisinde bırakacak bir sükûnet, vakar ve teslimiyet kuşanmasın�
Müslüman şahsiyet ne yaparsa yapsın Allah takdir etmedikçe bir kuruş bile fazladan kazanamayacağını, bir lokma bile fazladan yiyemeyeceğini bilir… Zaten Allah’ın takdir ettiği ve kendi
Adalet ve eşitlik için verdiği mücadelenin öğretileri nesiller boyu birçok kişiye yol gösteren ve birçok kişinin İslam'ı benimsemesine vesile olan Malcolm X'in, ünlü siyahi yazar Alex H
İlem Sunumlarının 23 Mart Perşembe gününün konuğu “Üç Öncü Şahsiyet Üç Büyük Mesele” başlıklı sunumuyla Mesut Koçak’tı. Edebiyat Çalışma Grubunun koordinatörlüğünde
“Müslümanı Müslüman yapan birtakım kabuller ve retler vardır. Müslüman, hayatını bu kabul ve retler üzerine kurmak durumundadır. Müslüman şahsiyetin kabul ve retlerini belirleyen tek
Kulluk, yaratılanın, yaratıldığı hâl üzere olması demek ise, insan için akl etmek, kul olmaktır. Kul olmak ise ancak ve ancak kendini idrâk etme, kısaca, idrâk-i taayyün-i şahsî, yani
Bölgemizde yaşanan tüm büyük gelişmelere rağmen Türkiye’de muhalefet, Roma senatörlerinden Catilina gibi davranmaya devam ediyor. Kendi şahsi çıkarları için bir yığın laf ebeliği y
Ahalisi tehcir edilmiş, yakılıp yıkılmış, neredeyse taş üstünde taş kalmamış bir şehri bombalayarak düşürdükten sonra, kabirlere bile saldırmak, herhalde belli bir zihnî altyapı v
Ortadoğu’daki hiçbir ülkeye benzemeyen Lübnan’ı yakından izlemek, yaşadığımız bölgenin dinamiklerine, kılcal damarlarına, arka sokaklarına ve karanlık koridorlarına dair çok şey
Uğruna dinimizden, şahsiyetimizden, kimliğimizden, hedef ve ideallerimizden taviz üstüne taviz verdiğimiz bu dünya hayatının gerçekte bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunun anlaşılacağ
Onun şu sözü bizlere şiar olmalıdır: Olduğunuz gibi kalın. Dininizi ve milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Bu yazımızda maarifin şahsiyet üzerine etkisini milletimizin yetiştirdiği iki güzide fikir insanından, Mehmet Kaplan ve Nurettin Topçu üzerinden irdelemeye çalışacağız.
Hakk’ın ulûhiyetini ve hakikatin büyüklüğünü beyan eden Ezan-ı Muhammedî, İslâm’ın şiarıdır. Bütün Müslümanların ortak sesidir. İdrakleri keskinleştiren ve şuur cilasıyla
Vicdan terazisinin ne denli hassas tarttığı ancak insan yalnızken anlaşılabilir. Topluluk önünde icra edilen göstermelik işlerin, atılan doğrucu nutukların samimiyet bağlamında hiçbir
İslâm dini, bir şahsın üzerinde olmayan bir kötülüğü söylemeyi yasak ettiği gibi --çünkü bu apaçık bir iftira olur-- hakikaten sahip olduğu kötü vasıfları veya işlediği bir hat