Dünyada daha çok 1984 romanı ile tanındı George Orwell. 'Bir Fili Öldürmek' üzerinden sömürgecilik, beyaz adam, yerli halk arasındaki insani gerilimi anlatan öyküsü, birey olarak sömür
Müslüman Kardeşler Teşkilâtı’yla teması bulunan Azzâm, Şam yıllarında Saîd Havvâ, Mervân Hadîd, Saîd Ramazan el Bûtî gibi isimlerle de tanışmıştı. Filistin’e döndüğünde
Sâmî ırklarının günümüzde varlıklarını hâlâ sürdüren başlıca temsilcileri Araplar, Yahudiler, Süryânîler ve Etiyopyalılar. Buradan hareketle, “Sâmî ırklarına düşmanca ve �
Batı edebiyatında bulduğumuz ve hayranlıkla bakıp öykündüğümüz ‘realizm’ ya da modernite, Beckett, Sartre, Kafka, Camus gibi yazarlarda, modern Türk edebiyatında olmayan bir ‘felsef
“Çin rejiminin 1949 yılından itibâren sistematik bir biçimde Tibetliler’i ve Uygurlar’ı yok etme politikası izlediği âşikâr”
Tanrı, her şeye kadir olduğu hâlde, yarattığı insanlara irâde bahşediyor; onları kuklalaştırmıyor. Romancı, Tanrı taklidi yapmakla yetinmeyip, Tanrı'nın kullarından esirgemediği öz
Hindistan’ın Gucerat eyaletindeki Ahmedabad kentinde, Ayşe Banu Makrani adlı genç bir kadın, 28 Şubat 2021 günü cep telefonuyla kaydettiği görüntülü mesajı ailesine yolladıktan sonra
Rachel Corrie’nin sarsıcı öyküsünü “vicdan tesadüf değildir” cümlesiyle özetliyorum ben. Vicdanın bulunduğu bir sine, aynı zamanda bozulmamış bir fıtratın da işaretidir. Daha 1
Derler ki Sultan Mahmut’u Sultan Mahmut, Ayaz’ı Ayaz, köleliği kölelik, sarayı saray zannedersen hiçbir şey anlamazsın bu hikâyeden. Hele onat fehmeyle ki kalbine inşirah ine.
İslâm kaynaklarında kısaca “Zîyezen” adıyla meşhur olan emir, Habeşlilerin ünlü Yemen Valisi Ebrehe ve oğlu Mesruk’a karşı başarılı bir bağımsızlık hareketi örgütlemiş, 57
Dünyada daha çok 1984 romanı ile tanındı George Orwell. 'Bir Fili Öldürmek' üzerinden sömürgecilik, beyaz adam, yerli halk arasındaki insani gerilimi anlatan öyküsü, birey olarak sömür
Tarih sahnesinde insanoğlunun belki de en büyük yetimleri olan Çingenelerin öyküsü asırlar evvel Hindistan'da başlıyordu…
Bu mümkün değil ama, bir an insanın gelecekte başından geçmesi mukadder bir olaya vakıf olduğunu düşünün!..
Bir dönem "Ortadoğu'nun Paris'i" olarak anılan, iç savaşlarla yıkılan, suikastlerle sarsılan ama her seferinde yeniden küllerinden doğan Beyrut bu kez çok ağır bir yara aldı. Beyrut'un y
Ömer Seyfettin: ‘Fikir’ demek nasıl ‘lâfız’ demekse âdeta ‘milliyet’ demek de ‘lisan’ demektir. Ömer Seyfettin'i, Türkçede sadeleşme fikrinden Türkçülük akımına kadar b