Bugün 28 Şubat. Sürecin üzerinden tam yirmi yıl geçmiş. Dün gibi. Buruk hatıralar eşliğinde bir yazı yazmak niyetindeyim. İskenderpaşa cemaatinin nasıl bir baskıya maruz kaldığın�
Göz görür ve beğenir, gönül duyar ve sever. Hisseder. Yazmıştık, yine yazalım: Bu dünyadan bize kalacak olan, gözümüzün gördükleri değil, gönlümüzün duyduklarıdır. O halde gön
Bu yalan dünyadan bize ne kalabilir? Tamam, oyalandık, ettik. Neye muhabbet duyduk ve duyuyoruz? Peşinde olduklarımızla birlikte nereye doğru gidiyoruz?
Kamu-Sen Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş Ankara Keçiören'de evinin önünde silahlı saldırıya uğradı. Yokuş saldırıda yara almazken, ş
Yalnızca edebiyatın, siyasetin, ticaretin peşinde olamayız. Ben sanatıma, kazancıma yahut oy oranıma bakarım diyemeyiz. Evvela bir şahsiyet olarak temayüz etmeliyiz. Önce şahsiyet, hemen a
Güzel kar yağdı. Gönlümüz şenlendi. Gözlerimiz temizlendi. Kış bilgimizi tazeledik. Gökten beyaz haber geldi, uslu insanlara dönüştük. Sakinlik iyidir.
İstiklâl Marşı'nın “korkma” diye başlaması, her şeyden evvel cesareti gösterir. Ortada korkulması gereken bir durum olmasına rağmen, asla korkmamamız lazım geldiğini söyler. Dirayetl
BBC'nin dün akşam yayımladığı ve terör örgütü DEAŞ'a katılan İngiliz vatandaşı kadınları konu alan komedi skeci sosyal medyada tartışma yarattı.
Zorlu bir geçitten geçiyoruz. Derin bir vadinin içindeyiz. Türlü tehlikelere, saldırılara maruz kalıyoruz. Şartlar (coğrafya) nedeniyle kendimizi tam mânasıyla savunamıyoruz. Biliyor ve i
Kaç gündür bu dizeyi çoğaltmaya çalışıyorum: Yüzüme dünya değdi, üzgünüm. Her insan, ne yaptığını ve yapmadığını iyi bilir. Nihayetinde, iki şeyden kaçamayız: Kendimizden
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nden bir mezartaşı hatırlıyorum. Roma döneminden kalma. Taşın üstünde yazan: “İyi ve kimseye acı çektirmemiş.”
Kayseri'deki terör saldırısına tepki olarak bu cümleyi kurmuştuk: Dünyanın en ahlâksız düşmanlarıyla imtihan ediliyoruz.
İyilik ile kötülüğün, güzellik ile çirkinliğin, merhamet ile merhametsizliğin, ahlâk ile ahlâksızlığın, iman ile inkârın savaşına şahitlik ediyoruz. Çetin bir mücadeledir bu.
Önce hikâyeyi anlatalım. Adamın biri etrafındakilere 'kurban' meselesini şöyle anlatıyormuş: Hazreti Musa Allah'a dua etmiş. 'Ya Rabbi, bana bir kız evlat bahşedersen onu sana kurban edeyi
Ahlâk biterse ne olur? Evvela utanma duygusu gider. Utanmaz olursunuz. Acımasızlık kendini gösterir. Adalet, yani hakkaniyet biter. Ahlâksız biri, hem halden anlamaz, hem de anlatılmasına mü