Din alanında belki sadece “kelime-i tevhid” ile “kelime-i şehadet”in düz anlamlarında ittifak, bunun haricindeki diğer bütün esaslı konuların kahir ekseriyetinde ihtilaf içindeyiz.
BAE Arap Baharına karşı üçlü bir politika izledi: Antidemokratik güçlerle ittifaklar kurarak Arap devrimlerini yok etmeye çalışmak, bölgesel güçleri kendi etkisi altında bırakmak ve Ar
Hafter'in "kullanışlı kukla" olarak benimsendiği açıktır. Dolayısı ile Türkiye’nin Libya'daki varlığı Hafter'e karşı değil, onu destekleyen ittifaka karşıdır.
Osmanlı'ya katıldıktan sonra da bazı Karaman beyleri Osmanlı'nın karşısında kim varsa onu desteklediler; önce Memlûkları, ardından Safevileri… Fakat Selçuklu Devleti yıkılırken en b
Türkiye’ye karşı cephe alan Suudi Arabistan-BAE-Mısır üçlüsü Suriye politikasını değiştirerek, Şam yönetimiyle diplomatik ilişki kurmayı, silahlı grupları örgütleyerek bunları
IKBY ve Irak Meclisi’nin en güçlü Sünni grubu Güçler İttifakı Koalisyonu, Şii grupların üzerinde anlaşıp başbakanlık için aday göstermek istediği Ulusal İstihbarat Dairesi Başkan
Bugün İdlib’de var olan durumun, bu konseptin gerektirdiği her parametreyi barındırdığını görmek çok zor değil; üstelik bu kriz diğer vakalardan farklı olarak doğrudan ittifak üyesi
Can alıcı soru burada yatmaktadır: Müslümanların bu ittifakı şahıslara mı yoksa şahısların temsil ettiği güce mi olmuştur?
Unutmamak gerekir ki; Türkiye devletinin ittifakları ve temel tercihleri, bir kelime ile “Türkiye’nin ekseni” konjonktüre göre değil, asırları tutan uzun tarihi tecrübelerle ve jeopolit
Malezya Başbakanı Mahathir, muhalefet partileriyle yeni koalisyon kurma çabalarının sonuçsuz kalması üzerine görevinden istifa etti. Mahathir'in istifasının ardından, iktidarı oluşturan
Coğrafyam yine buram buram is ve sis kokuyor. Zihinler allak bullak. Ferdi çıkarlar için günü kurtarma hayalindeki liderler yüzünden gelecek nesillerin hayatları karartılıyor. Bunun en güz
Küresel liderliğin ABD öncülüğünde otantizme evrilmesi, kendi dini temalarını öncelemesi ve ittifaklarını da bunlar üzerinden şekillendirmesi, Filistin siyasetinin ve toplumunun talepler
İsrail rejiminde Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ürdün Vadisi'ni ilhak etme vaadi küstahlığında bulundu.
Post-modern zamanlardan geçiyoruz. İnsan bilinci büyük bir kaos içinde. Grek septisizmi ve post-modernitenin nihilizm evliliğinden yükselen bir bilinç doğuyor. Şüphe, inançsızlık ve isya
Amerika’yla, İsrail’le ve Avrupa’yla ittifakın ülke ve toplum için ağır bedelleri olduğu gibi Rusya ve Çin’le ittifakın ağır bedelleri de oluyor/olacak elbette. Suriye’den sonra L