33 yıllık uzunca bir iktidarın sonunda devrilen Sultan Abdülhamid, bugün dahi Türk edebiyatının en önemli figürlerindendir. Kimi yazarlar Sultan Abdülhamid'i sert bir şekilde eleştirirken
20. yüzyıl edebiyatının en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilen Bohemyalı roman ve hikâye yazarı Franz Kafka’nın ölmeden önce arkadaşı Max Brod’a yakarak yok etmesi için ve
Klâsik Türk edebiyatının 13. yüzyıldaki en dikkat çekici habercisi; dahası temsilcisi Hoca Dehhânî olarak görülmektedir. Tasavvufi edebi tarz da bu dönemde filizlendi...
Sezai Karakoç dendiğinde de aklıma gelen şeylerden biri Kudüs’tür. O, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı edebiyatımıza taşıyandır; şiirimizi Kudüsleştirendir. Türk edebiyatına Kudüs�
Batı edebiyatında bulduğumuz ve hayranlıkla bakıp öykündüğümüz ‘realizm’ ya da modernite, Beckett, Sartre, Kafka, Camus gibi yazarlarda, modern Türk edebiyatında olmayan bir ‘felsef
Uygur halk edebiyatında İparhan isimli bir kadın kahraman vardır.
Türk edebiyatının büyük ismi Cevat Şakir Kabaağaçlı 13 Ekim 1973 senesinde hayatına gözlerini yumdu. Belki de Cevat Şakir'in hayatına dair en sıra dışı muamma İstiklal Mahkemesi'nden
Türk edebiyatına biri yarım kalmış üç roman, iki öykü, bir de masal kitabı bırakmış olan Yusuf Atılgan, yaşamının büyük bir bölümünü köyde geçirmiş, dolayısıyla coğrafi ol
Türk edebiyatının en büyük romanı hangisi?” sorusunun bendeki cevabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’dür.
Mimarlığın teorik altyapısı konusundaki çalışmaları nedeniyle “yapı filozofu” unvanlı Rıfat Çadırcı örneği, Ortadoğu yakın tarihinin birkaç farklı noktadan ve eş zamanlı ola
Tartışmakta kazanmak insanın gerçeğini yıkmaktır.
Patronaj sistemi Osmanlı klasik edebiyatının temel dayanak noktasıydı. Birçok şair hak etmediği halde bu iltifatlar sayesinde büyük şair olarak kabul görebiliyordu. Yani bütün mesele sis
Unutmamalıyız ki; kültür de, eğitim de, sanat da bir beka mücadelesidir aslında. Kültür-sanat-edebiyatınız varsa yaşarsınız değilse yok olmaya mahkumsunuz. Şayet kültür-sanat-edebiya
Tanzimat Edebeyatı'nın toplumun aksayan taraflarını ele almak istediği açıkça görülebilmektedir. Osmanlı aydını, karşısında durduğu Batılılaşma problemi üzerine düşüncelerini i
Sezai Karakoç dendiğinde de aklıma gelen şeylerden biri Kudüs’tür. O, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı edebiyatımıza taşıyandır; şiirimizi Kudüsleştirendir. Türk edebiyatına Kudüs�