Tarihin Arka Odası'nda Murat Bardakçı'dan dinleyenleri güldüren ve düşündüren Nasreddin Hoca fıkrası....
Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, ABD'nin Venezüella'daki 'darbe girişiminin arkasında değil önünde olduğunu' ve bu durumu saklama gereği bile duymadığını belirtti.
Elif Çakır- Karar
Azeri ve Rus uzmanlar, Bakü'nün yeni Rus silahlara ihtiyaç duyup duymadığı sorusuna yanıt bulmaya çalıştı.
Mersin'de konuşan Kılıçdaroğlu "Salı günü grup toplantısını Türkiye'deki muhtarlara ayıracağım. Size pek çok şey söylendi ama ben hiç kimsenin duymadığı, hiçbir siyasi liderin d
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Muhammed Gargaş, Türkiye'nin Arap ülkelerinin bağımsızlığına saygı duymadığını savundu.
Herkes ancak iyi bildiğini söylemeli; bilmediğine “biliyorum”, duymadığına “duydum”, görmediğine “gördüm” dememelidir.
ABD Başkanı Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in elini gazetecilerin 'el sıkışın' sözlerini duymadığı için sıkmadığını söyledi.
Kendi işimize saygı duymuyoruz, kendimize saygı duymuyoruz. Kendimize duymadığımız saygının yokluğu, toplumsal şikayete evriliyor: Bizden adam olmaz zaten. “BİZ” değil sen ne kadar “A
Hızlı kontrol sistemleriyle övünen, yeni havalimanı ya da piste ihtaç duymadığını söyleyen İngilizler Heathrow’u genişletme kararı aldı.
Reina'da 39 kişinin ölümüne neden olan Abdülgadir Masharipov'un sorgusunda yaptığından pişmanlık duymadığını belirterek, 'Bir daha olsa yine yaparım' dediği öne sürüldü.
ABD’nin 45. başkanı Donald Trump, seçimi kazanmasından sonra, destekçileri tarafından ABD’deki azınlık gruplarına yapılan saldırıları hiç duymadığını , öğrendikten sonra ise büy
Bana bir hikâye anlat’ dedi adam. Sesi, yaşamaktan yorulmuşların bezgin tınısını taşıyordu. ‘Bana bugüne dek duymadığım bir modern zaman hikâyesi anlat’. Durmuş kalp için bir elekt
Irak eski Milli Güvenlik Müsteşarı Mofak Rubayi, Saddam Hüseyin'in idama götürülürken hiçbir pişmanlık duymadığını söyledi.
Bu hiç görmediğim ve duymadığım bir tarih, beni okumaya değil “bi dakka ya” dahası “yemişim bilimsel disiplinlerin içinde öznesi ya da nesnesi olduğum tarihe” demeye iten şey.