İnsanoğlu nasıl da zayıf bir yaratık! Çoğu zaman kendi zekâsını, kendi düşgücünü, kendi fikri birikimini önemseyerek yaşıyor. Kendinin ne düşünemediği noktaların yarın kendi ha
ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Türkiye’nin ABD’li ilaç şirketlerine borcunu ödememesi durumunda şirketlerin Türkiye’ye ilaç satmayı durdurabileceğini açıkladı.
1927 yılında Resimli Ay adlı derginin yayınladığı dörder formalık kitapların adları şöyleydi; Din Nedir? Din Nasıl Doğmuştur? Din Niçin Ölüyor? Ahiret var mıdır? Bu bir tür pozit
Dini birincil maksat kılan her dindarlık, teşhirci dindarlık tipinden farklıdır; zira dinin ruhu olarak adlandırılan “ihlas” prensibine bir şekilde sahip olması mümkündür. Teşhirci d
Doğrudan insan fıtratını hedef alan; kadının kadın, erkeğin de erkek olduğu bir dünyayı reddedip cinsiyetsizliği savunan; bir ucu pedofili denilen sapkınlıkta iken diğer ucu küçücük
Feminizm Türkiye’de laikçi, batıcı ve modernist kadının bekçiliğini yapıyor. Onun sözcülüğüne soyunmuş. Onun için bağırıp çağırıyor. Muhafazakâr ve dindar kadınlarımıza ya
Koronavirüs sürecinde geliştirilen yerli solunum cihazına çok sayıda ülkeden sipariş yağıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, maliyet avantajının yanı sıra çok sayıda özelliği ile muadill
6284 ile İstanbul Sözleşmesi’nin en ağır sonucunu Türkiye yaşıyor diyebiliriz. Mesela ‘Kadın beyanı esastır’ gibi bir ilke hiçbir ülkede yok. Adalet şahit ister, delil ister ama bu
Bir baro düşünün ki İslam dininin hükümlerini hatırlattı diye diyanet işleri reisine cevap yetiştirmeye kalkışıyor. Evet, kalkışma. Ne diyelim? Demek ki mensubiyet duygusu olmayanın m
651 yılından itibaren belli aralıklarla, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Aşağı Türkistan (Maveraünnehir) bölgesine İslam ordularının akınları başlamıştır. Semerkant, Buhara, Ta
Kozmolojik düzeni bozan pagan Batı uygarlığı insanın tabiatla ilişkisini de, toplumların toplumlarla ilişkilerini de şiddete dayalı ilişkiler üzerinden tanzim etti. ‘Kapitalizm dini’n
İnsan vardır hüznünü merhem diye yarasına sürer; özlemiyle sargılar; ümidinin derinliğine kıvrılıp anılarıyla uyur; yenilenir, yola koyulur...
Mirastan kadına az mı veriliyor, niçin? Bu soruyu cevaplandırıyorduk, araya sağlıkçı şehidler yazısı girdi, bu Pazar kaldığımız yerden devam edelim.
Şeriat eşitliği değil adaleti (dengeyi) hedeflemiştir. Eşit muameleyi hak etmeyene eşit muamele yapmak zulümdür.
Dünyanın akıl hocalığını yapan Batı düşüncesi, kadın konusunda bizatihi kendi cephesinde var olan marazlarla ciddi bir hesaplaşma içine girmek yerine, kültür-endüstrisini günah keçi