'Tâlibân Hareketi', Afganistan'da 1995'te ele geçirdiği ve 6 yıl elinde tuttuğu ve 11 Eylül 2001'de B. Amerika içinde iç güvenlik zaafından meydana gelen ve dünyayı dehşete düşüren sa
'Türkiye'nin ürettiği SİHA'ların, Kafkasya, Güney Asya, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki istikrarsızlıkları daha da ileri taşıma potansiyeli görmezden gelinemeyecek kadar büy
Özellikle muhafazakâr coğrafyalarda açıkça LGBTkavramının ve beraberinde getirdiklerinin kabul edilmeyeceğinin bilincinde olan sözleşme yapıcılar, kadına karşı şiddet kılıfı ile se
Dün, 12 Eylûl 1980 Askerî Darbesinin 40. Yılı idi. *Onun bir öncesi gün de, sadece Amerikan iç siyasetini değil, dünya siyasetini ve dünyadaki ideolojik ve itiqadî bölünmeleri daha bi
Kadın ve cinayet kelimelerinin bir arada zikredilme sıklığı tarih kadar eski olmalı. Kadın “mahrem” olmaktan, dokunulmaz olmaktan çıktıkça/çıkarıldıkça şiddetin dozu artıyor. Üs
1.4 miyar nüfusu ile dünyanın en büyük üretim ekonomisine sahip Çin Halk Cumhuriyetinin özerk bölge olarak isimlendirdiği Doğu Türkistan’dan gelen haberler dehşete düşürüyor insanı
Korona oltaya takılan bir yem gibi sanki. Korona’yla yatıp Korona’yla kalkıyoruz. Korona’yla uyutuluyoruz. Korona diye bir şey yok değil. Evet, bir salgın. Ama bu dünyadaki ne ilk salgın
Yaşlı gezegen hiçbir şeyden çekmedi salgınlardan çektiği kadar. Salgınlar içinde de Veba'dan. Artçılarıyla birlikte üç büyük dalga şeklinde, insanlığın hafızasında silinmez izle
Dünyanın her tarafından yansıyan görüntülerden insan idrakine yansıyan, o toplumların manevî dünyasından da haber veriyordu. Hem Çin’de, hem de Avrupa ve Amerika’da meydana gelen ‘c
Müslüman göçmenler, Yunanistan kapılarında rezilliği bütün dehşetiyle yaşıyorlar. Kurşun yiyorlar, gaz yutuyorlar, tarım ilaçlarında nefessiz kalıyorlar. Afganistan’dan, Pakistan’
Uğruna dinimizden, şahsiyetimizden, kimliğimizden, hedef ve ideallerimizden taviz üstüne taviz verdiğimiz bu dünya hayatının gerçekte bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunun anlaşılacağ
Her şey mümkün ve hiçbir şey olmayabilir. Bugün yeni bir dünya savaşını başlatmak için, 1. ve 2. Dünya savaşının başlamasına sebeb olan olaylardan çok daha fazla sebebler var. Eğer
Ruhumuzun bir yerinde, özümüzde bilim yapma yetisi varsa, bir gün bu yeti işlevini yapacak, insanlık bilimi keşfedecekti. Aydınlanma bu keşfin başlangıcıdır. Fakat bu süreç, Kilisenin R
Hukuk Devleti terimi Almanya’da, Fransız Devrimi sonrasında ve 19. yüzyıl başlarında doğdu. Bu terimi kullananlar herhalde Fransız Devrimi sloganlarının temelsizliğini, aldatıcılığın
“Dünya toplumu” hâlâ bir ütopya ise, medeniyet en kapsamlı kimlik alanımızdır. Bugünkü sorunların mahiyetini kavrama ve bir çözüm tarzı geliştirmede düşüncemize derinlik ve büt