Yokluktan mı geliyoruz? Elbette. Elbette yok olduğumuz, hiç olduğumuz bir zamanı vardı(r) herbirimizin. Bütün kainatın.
Günümüzde Doğu ile Batı’nın arasındaki sınırların yeniden çizilmesi yalnızca Doğulu insan için değil, benzer sebeplerle olduğu kadar tarihsel sebeplerle de Türk insanı için çok d
''Niçin yaşıyoruz ve nasıl yaşıyoruz? Yaşadığımız ile yaşamak istediğimiz aynı şey mi? Düşündüğümüz dünya yaşadığımız dünyanın neresine tekabül ediyor?” gibi sorulara
İnsan kendi nefsini ve diğer varlıkları Allah’tan daha değerli görürse kendi sonunu kendi hazırlar. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde olup bitenlere bakıldığında geçmişte farklı
Şimdi siz bu “varsın”ları “tabii ki öyle canım, ne olacak yani, üç günlük dünya” diye karşılayacaksınız. Fakat mesele söylemlerimizde değil, yaşam pratiklerimizde gizli. Başa
“Biz, Türkler ile neden yolumuzu ayrı tutalım? Neden ayrı düşelim? Bizim tarihimizdeki tüm bulgular bizim de Türk asıllı olduğumuzu gösteriyor.” diyen Bulgar tarihçi Prof. Dr. Stoyan
Küresel sorunların yerelleştiği, en yerel ayrıntının küresel çapta boy gösterebildiği bir dünyadayız. Yaşamakta olduğumuz her sorun aynı zamanda ya küresel bir etkileşimin sonucudur
UNESCO, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’dür ve 1946 yılında kurulmuştur. Görevi örgüte üye olan ülkelerde eğitim, bilim ve kültür alanında çalışmalar yür�
Bazen ve hatta çoğu zaman yaptığımız işin, durduğumuz yerin, yaşadığımız olayların neye tekabül ettiğini kavrayamayız. Dışarıdan bakmak bu yüzden kıymetlidir.
Birçok insan için din, büyük ölçüde bir miras ve kolaylık meselesidir. Din değiştiren biri açısından ise bu bir karar ve başkaldırı meselesi. Bizlerin inancı, iman ve mantığın birl
İnsanı tatmin edecek ve teskin edecek olan şey nedir? Bu soru bize insanın doğasının neye tekabül edeceğine dair bir fikir edindirir. İnsan, kendisi ve sahip oldukları ile tatmin olur mu? �
CNNTürk'te canlı yayına katılan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın "Suriye'de hedeflerimizi önceden açıklamıştık. Barış Pınarı Harekâtı ile en başta koyduğumuz hedeflere
Gazeteci Yetkin: Bahçeli’nin seçim kazanmadan hükümetin gizli ortağı olma reçetesi olan yüzde 50+1 formülünün Erdoğan ve AK Parti’nin ayaklarına prangaya dönüştüğü izlenimi gide
Geçtiğimiz cumartesi günü eleştiri konulu bir yazı kaleme aldım. Ortaya garip bir durum çıktı. Bir kısım okuyucu yazıda Sayın Davutoğlu’nu savunduğumu iddia etti. Başka bir grup yin
Adaletsiz bir dünyada yaşıyor olduğumuz kanısında olanlarımız vardır kuşkusuz. Bir yanda açların ve sefillerin yaşadığı, karşı tarafta ne yiyeceğini şaşırmış olanların bulundu
