“İnsanlar, ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin, bütün evreni dolaşıp tekrar kendine geri döndüğünü bilse, eminim çok daha dikkatli olurdu.”
Kazanç, hayatın sıklet merkezi olunca, ilk bakışta, iktisadiyatla uzaktan yakından ilgisi, ilişiği yokmuş gibi gözüken nice âmil ile unsur, o yöne koşulmağa başlanmıştır. Hayat, bü
Koskoca devlet adamları -hem de ‘ana akım’ siyasetçiler- “İslam Almanya’ya ait değil” gibi cümleler kurabildi. Sosyal demokratlar bile “paralel toplum”a müsaade edilmemesi gerekti
“Aile elden gidiyor” diyorsun da hacım, sen kendi ailenin “elden gitmemesi” için yaptığın listeyi harfiyen uyguluyor musun yoksa sıkıştığında “ne yapayım bizim kızı ikna edemed
“İnsanlık tarihi kanla yazılmıştır.” Erich Fromm, Sevgi ve Şiddetin Kaynağı kitabında bu cümleyi kuruyor. Habil ve Kabil’den bu yana ne akan kan durmuş ne kötülük azalmıştır. B
Bir Sırp atasözü şöyle der: “Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş durmaksızın/sürekli değişir”. Son iki yüzyılın dünyasını en iyi ifade eden belki de en güzel
Başlık Cemil Meriç’ten. Namık Kemal için böyle diyordu Cemil Meriç: “Tevfik Fikret’ten Nazım Hikmet’e, Yahya Kemal’den Necip Fazıl’a kadar bütün şairlerimizin ceddi ekberi…�
“Yeryüzünde acı çeken milyonlarca insan var; neden hepiniz bir tek Lev Tolstoy’la uğraşıyorsunuz?” Bu cümleyi Tolstoy’un ölüm döşeğinde çevresini sarmış insanlara hıçkırıkl
Bu cümledeki ‘adam’ erkeği ya da kadını değil, her ikisini ifade eder. Buna ‘insan’ da diyebilirdik ama o zaman ‘adam olmak’ deyiminin anlamını vermezdi, onun için böyle dedik.
Geçen hafta “Türkiye’nin Parazit’i nerede?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Elbette kişisel yazarlık tarihimin en az okunan ve en az tepki alan yazısı oldu. Niçin “elbette” diyo
İnsanın geçmişten geleceğe yolculuğunu bir büyük romanmış gibi düşünelim. O kalın romanın içinde birer cümle gibiyiz her birimiz. Nasıl aradaki herhangi bir cümleyi çıkarıp attı
Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler isimli romanında da yer alan eski bir Rus efsanesi, Hazreti Meryem’in cehennemde acı çeken günahkâra tutunup çıkabilmesi için bir soğan uzattığın�
Yazar Mehmet Hasan Bulut geçtiğimiz günlerde Twitter’da şu cümleyi paylaştı: “Hegel der ki; insanı hayvandan ayıran fark dindir.” Bu tweete karşılık, “İnsan ve hayvan arasında
Sezai Karakoç denince aşk geliyor aklıma. Bu yere düşüp kirlenmiş anlamından farklı bir aşk. Hikmete, doğuya, tarihe, bilgeliğe, fedakârlığa, yalnızlığa sevk eden, hayatı bir ideal
Erol Göka Hocamız, perşembe günü, ölümle ilgili alışık olmadığımız muhtevada bir yazı kaleme aldı. Sadece zihnimizi değil, kalbimizi de çalıştıran bir yazı. Altını çizdiğim c