Müslümanların taraf olduğu kriz alanlarında sorunların çözümü için bazen eldeki imkânların yeterince kullanılmadığı, bu nedenle de bir yalnızlaşmanın yaşandığı gerçek. Toprakl
Tiran''a geldiğimin ikinci günün sabahı erkenden otelden dışarı çıkıp etrafı dolaşmaya başlıyorum. Ana caddenin hemen arkasında bir pazar kurulmuş. Hayat ne kadar erken başlıyor. İn
Medyada her zaman dikkat çeken ancak ne üslubu ne de müktesebatı bakımından ciddiye alınmayan isimler her daim olmuştur. Sözlerinden, iddialarından çok dil ve üsluplarıyla gündeme gelirl
Akif Emre'nin arÅŸivinden / Yeni Åžafak
İki yıl kadar önceydi. Karlsruhe'de tedrisata ara verip, evvelki yaz başlayıp 15 Temmuz'dan sonra askıya aldığımız, Mahmut Fazıl'ın Anons filmi için İstanbul'a dönmüştüm. Setin son h
Rahmetli Akif Emre'nin bugün de önemini koruyan yazılarından birini daha Düşünce Mektebi okurunun dikkatine sunuyoruz.
Elimizi uzattığımız her şey çürüyor. Belki de dokunduğumuz için biz çürütmekteyiz. Gördüklerimiz kirleniyor. Baktıklarımız bizi kirletiyor, içimizi…
Yanıbaşımızda Suriye'de yaşanan kriz dururken, siyaseti teslim alan çekişmeleri analiz etmek dururken, hatta adına Kürt sorunu denilen memleketin tüm birikimini emen olaylar dururken Kudüs
Bir üniversite öğrenci yurduna gelen misafir gençlerin bulunduğu odanın kapsını araladığım o anı hiç unutmuyorum.
Sağlık Bakanlığı, devlet hastanesinin acili yerine önce aile hekimliğinin aciline başvurulmasını önerdi. Acil servislerdeki yığılmayı önlemek için hazırlanan bu öneri dört ilde pil
Merhum Akif Emre 2006 yılında yazdığı “Seküler Ahlak Mümkün mü?” başlıklı yazısının sonuna doğru, “Dinin yerine sekülerliği yerleştirmeye çalışan Türk seçkinleri, ruhunu bo�
Sanattaki en yüksek hedef şiirdir onun için. Hayatını bir şiir gibi yaşamıştır. Ben ona ”hakikat ışığım, güneşim” derdim.
"Siyasanın ve piyasanın peşinden koşturmadı, yalnızca hakikatin izini sürdü. Geçici olanın ayartısına kaptırmadı kendisini; o yüzden istikametini yitirmedi; zorlu, yorucu ama ülkemizin
Akif’i Rahmet’e yolcu ettik evvelsi gün. Bütün dostlar oradaydı. Hepimiz yaralıydık. Birbirimizin yarasını görüyorduk. O günün havası hala üzerimde. Dağılsın istemiyorum. Yakl
"Evet, Akif Emre'yi de kaybettik işte bir Mayıs günü aniden ve geride bıraktığı boşluk orada öylece duracak belli ki. 'Bir Akif gider bin Akif gelir' diyecek durumda değiliz; maalesef dolmu