Doğrudan insan fıtratını hedef alan; kadının kadın, erkeğin de erkek olduğu bir dünyayı reddedip cinsiyetsizliği savunan; bir ucu pedofili denilen sapkınlıkta iken diğer ucu küçücük
Her biri instagramda şaldır, etektir satarak seyyar tezgâh açan bir miktar başörtülü kız “seri köz getir kardeşim insanı” oldukları her hallerinden belli kocişleriyle bir deniz arac�
Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Çanakkale Harbi’nde sahra hastanesi olarak kullandığı Ağadere mevkiine Türk Kızılayı’nın kondurduğu müze beni çok ama çok heyecanlandırdı. Fakat heyec
Biz, yolda bazı ilkeler bulmuştuk yine de. Belli belirsiz gölgeleri sayesinde babalarımızın... Şimdi bir gölgemiz de yok. Özal'ın memlekete getirdiği liberalizme razıydık hatta. O iyiydi.
Önce çok masum bir “terse çevirme” ile başladı sosyal medyada iş. “Kocam değil mi, sever de döver de” kalıbını tersine çevirip “karım değil mi, sever de döver de” masum espr
Bugün “egemen söylemin yancısı” olmaktan öteye geçemeyen çevrecilik “kontrollü bir sivilce sıkma operasyonu”ndan başka bir şey değildir. Gücünün yettiği, dişini gösterebilece
Cevapsız kalacağını bile bile sekülerlerimiz için şu soruyu şuraya bırakayım: “Uzaya çıkmak niçin ‘kesin iyi’ olarak konumlanmakta ve niçin Türkiye’nin uzaya çıkmasının ön�
Balinalık, genellikle bir tercih olarak belirir. Bütün zıpkınları yemeyi göze alarak etrafındaki her canlının sıhhat ve selametle yol almasını sağlamak bir vazife değil, bir tercihtir.
Ben istemez miyim bayram yazısı yazmak? İsterim. Hem de çok isterim. Ancak malum bu sefer bayramımız mahzun. Evlerde kalıp sabrederek geçireceğiz mübarek günleri. Ben de mecburen bir “gü
Kendimden korkuma kendime bile anlatmadım aslında o meseleyi. Aradan neredeyse 30 yıl geçti… O mendildeki yaradan incecik kan sızmaya devam ediyor hala.
“İş kazası”nı bir tanım olarak kabul etmeyen, çalışırken ölen herkesin “cinayet” ile öldüğünü düşünmemizi isteyen sendikalarımız, solcu ve solcumtrak gazetecilerimiz ve di�
Adına ister “vahşi kapitalizmin sefaleti”, ister “neoliberal ekonomik vaatlerin çöküşü”, isterseniz “bildiğimiz dünyanın sonu” deyin. Sonuç değişmeyecektir: Dünya “tüketim
“Verememek” ne büyük imtihanmış meğer. Kardeşinin derdine yetememek ne büyük dert imiş meğer. Dünyanın dört bir yanında “bu Ramazan’ı nasıl atlatacağız?” diye bekleşen mil
Mesele paçozluk. Mesele “ya aslında şöyle popüler isimler masal anlatsa da çocuklarımız dinlese, hem bizim halkla ilişkilerimize de artı puan yazar, malum Adnan Menderes’in idam şeysi
İsmail Kılıçarslan / Yenişafak