Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yeni tip koronavirüs Kovid-19’u “küresel salgın” (Pandemi) ilan etti. DSÖ Başkanı Adhanom Ghebreyesus, Çin dışında vaka sayının iki haftada 13 kat ar
Umreyi yapıyormuş gibi yapmak Korona’dan da ölümcüldür. Nefes darlığı sebebidir. Korkunç bir iltihaplanmadır. Haccın anlamını şekillerle sınırlandırmak ve ritüellere kilitlemek eb
90’lı yılların başına gidelim ve bir an kendimizi sıradan bir SSCB vatandaşı yerine koyalım. Dünyanın neredeyse üçte birine hükmeden ve sonsuza dek hükmedecekmiş gibi duran imparator
Devletin hizmetine girmek için el-etek öpmek ister, kula kul olmak ister, başını hep öne eğmek ister. Ben kula kul olmam, el-etek öpmem’ derken ne geçiyordu aklından? Madem ahval böyle, y
Unutmamalıyız ki; kültür de, eğitim de, sanat da bir beka mücadelesidir aslında. Kültür-sanat-edebiyatınız varsa yaşarsınız değilse yok olmaya mahkumsunuz. Şayet kültür-sanat-edebiya
Kulluk, yaratılanın, yaratıldığı hâl üzere olması demek ise, insan için akl etmek, kul olmaktır. Kul olmak ise ancak ve ancak kendini idrâk etme, kısaca, idrâk-i taayyün-i şahsî, yani
Siyonizm dertsiz gençleri çok beğenir. Çünkü kendi gündemi olmayan, Müslümanların derdiyle dertlenmeyen gençlerin ümmetin sorunlarına da çare üretmesi beklenemez.
Komplocu yaklaşım bir yana bırakılırsa siyasal, ekonomik ve kültürel bağımlılık içi boş bir retorikle kırılmıyor. İlmi geleneği olmayanlar bir medeniyet inşa edemezler. Bilimsel ve
Emperyalizm bölgemizi işgal ediyor, zenginliklerimizi talan ediyor, zalim rejimleri destekliyor. Bunlar karşısında halklar da mülteci haline geliyor. Sorunu üreten emperyalistler, şimdi sorunl
Biz hafızalarımızı yenilememiz gerek. Yeniden düşünelim Ahiyan-ı Rum, Baciyan-i Rum, Gaziyan-ı Rum kimdi! Rum suresi kimden söz eder. Yunanistan ya da Bosna, Suriye kadar Osmanlı değil mi.
Geride bıraktığımız 9 yıl boyunca “Suriyeliler evine dönsün” kampanyası yapan kanaatlerini sevdiğiminin önderleri, aslında şöyle diyorlardı: “Suriyeliler, Esed’in üzerlerine va
Ülkedeki iç savaş Sana-Marib-Cevf üçgenine sıkıştı. Bu üçgende hakimiyeti sağlamak, hem kuzey ile güney arasındaki geçişleri, ticareti kontrol demek hem de stratejik ve ekonomik üstü
Bölgemizde yaşanan tüm büyük gelişmelere rağmen Türkiye’de muhalefet, Roma senatörlerinden Catilina gibi davranmaya devam ediyor. Kendi şahsi çıkarları için bir yığın laf ebeliği y
Kur’an’da da, “Siz insanlara gerçek iyilik, erdem ve dindarlığı tavsiye ederken kendinizi unutuyor, bundan muaf olduğunuzu sanıyorsunuz, öyle mi?” (Bakara 2/44) buyrulurken tam da dinda
İdlib, sadece İdlib değil! Rusya için de, İran için de gelecek vadeden kaledir. İran’ın tüm ticaret hattı, Türkiye’nin kontrolündeki yol üzerindedir. İdlib demek, İran’ın can dam