Sezai Karakoç dendiğinde de aklıma gelen şeylerden biri Kudüs’tür. O, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı edebiyatımıza taşıyandır; şiirimizi Kudüsleştirendir. Türk edebiyatına Kudüs�
Kudüs’te İsrail’in uyguladığı teröre nasıl terör denmiyorsa, dünyada da asıl teröre kimse terör demez, ama o terörün mağdurları kollarını başlarına siper etmek için kaldırdı
Nasıl bir bulut olmalı ki, kızıldan karaya; yaprak yeşilinden zehir yeşiline dönüyor. Ardından bir deli rüzgâr! Rüzgâr ama nasıl bir rüzgâr? Rüzgâr değil bu bir hışım. Fırtınay
Dünyayı bırakalım. İslam alemi ne yapıyor? Gazze'deki şehit cenazelerini ve yaralıları almak için Refah Kapısını kullanmak isteyen Türkiye'ye, izin vermeyen Mısır'a ne demeli mesela? S
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İnşallah, salgını kontrol altına almış olarak bayram sonrasında kontrollü bir şekilde normalleşme adımlarını atıyoruz.' dedi.
İstiklâl Marşı kabul edildi ancak bu marşa karşı çıkanlar da oldu. Bunlardan biri Kazım Karabekir'di. Kendisi de iki şiir yazarak Büyük Millet Meclisi'ne marş sunmuş, kabul edilecek mar
Hutbelerinde, vaazlarında, derslerinde “mehdeviyet”i sorguladılar, “masum (günahsız, hatasız) imamlar” inancının Kur’an’a mugayir olduğunu savundular, dinin suiistimal edilmesinde
Vatikan’ın erişime açılan dijital arşivinin taranmasıyla bulunan 16’ncı yüzyıla ait Yunus Emre Divanı heyecan yaratırken, Kütahya’da 1492 tarihli divan gün yüzüne çıkarıldı. D
ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımasının ardından gözler diğer ülkelere çevrildi. İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney, 1915'te yaşananları 'soyk�
Katliamlar esnasında değil ama sonradan meseleyi öğrendiğimde Hama ve Humus’taki Suriyeli Müslüman Sünnileri, Irak-İran Savaşında da İranlı Müslüman Şiileri tuttum. İran’ın mezhe
ABD, İran Devrim Muhafızları Donanması'na ait 13 sürat botunun Hürmüz Boğazı'nda seyir halindeki ABD savaş gemilerine 130 metre yaklaşarak tacizde bulunduğunu, bunun üzerine bir ABD gemis
“Kötüler ne kadar cüretkar” dedi elindeki gazeteyi masaya bırakarak, “ve iyiler ne kadar da habersiz iyi olduklarından!”
Dünyayı güzelleştirmenin yolu yalnızca zekâmızı doyurmaktan değil, duygularımızı da doğru beslemekten geçiyor. Dolayısıyla yalnızca zekâ ile değil kalp ile de düşünmeye alışmak
Batı edebiyatında bulduğumuz ve hayranlıkla bakıp öykündüğümüz ‘realizm’ ya da modernite, Beckett, Sartre, Kafka, Camus gibi yazarlarda, modern Türk edebiyatında olmayan bir ‘felsef
Onların karşısında İslâm Milleti olarak, durmak gerektiğini ve sorumluluklarımızı düşünmek istemeyenler, sadece Arap rejimlerinin başındaki kuklaları bahane ederek, o mazlum halkları