Siz kendi inancınız, düşünceniz istikametinde yürürken, başkalarının da kendi inancı ve düşüncesi istikametinde yürüme hakkı olduğunu unutmayın… Sizin yolunuzdan yürümeyenler
Dehâ''nın ve dâhi''nin bizim geleneğimizde, ilimle, irfanla, sanatla hiçbir alâkası bulunmuyor. Seküler teolojinin ikamelerinden biridir. Yeni dinimizdir. İthaldir. Vergisi bile ödenmiştir.
Gelenek bir milletin tarihî mensubiyetiyle içiçe olduğundan, nutkiyetini kaybetmemiş her tarihi millet için gelenek olmaz-ise-olmaz bir mukavvim unsurdur.
Batılılar, bu milletin geçmişini dikkate almadan, kısaca "Türkler'in geçmişi ne olacak' sorusuna cevap vermeden "Türkler'in geleceği ne olacak" sorusuna cevap verilemeyeceğini gördüler. P
Osmanlı’nın parçalanması doktrininin Rus dış politikasının değişmeyen hedefi olduğu pek sorgulanmayan bir kabuldür. Oysa Petersburg’un İstanbul’a yaklaşımı siyasî konjonktüre g
Usta''nın çalışırken oturduğu beşiğin adı da çok ilginçtir: ecelbeşiği. Tepelerde çalışmak zordur çünkü. Yaşamdan uzakta, göğe yükselmek... nefes almaktan çok nefes vermek... b
Tarihçi yazar Prof. Dr. Şükrü Hanioğlu Sabah gazetesindeki yazısında Osmanlı'daki ve Cumhuriyet evresindeki millet kavramı ve yaklaşımını ele aldı.
“Üç kuşak vardır daima: Birinci, Tanrı''yı bulur; ikinci, Tanrı''nın üstüne daracık tapınaklar kurar ve onu zincire vurur; yoksul düşen üçüncüyse, kendi zavallı kulübeciklerini k
Tanzimat'tan beri içinde savrulduğumuz "baskıcılık-komploculuk" sarmalını kırmak ancak onu yaratan yapısal nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olabilir
Bir Sırp atasözü şöyle der: “Mutlak kesin olan tek şey gelecektir; çünkü geçmiş durmaksızın/sürekli değişir”. Son iki yüzyılın dünyasını en iyi ifade eden belki de en güzel
Hiç bir işaret, simge olarak bizatihi kendisini göstermez; belirli bir duruma, eyleme işaret eder. Her bir kavram da delalet ettiği nesneyi ortaya çıkarırken diğer tüm nesneleri örter. Tüm
Kudret, sadece yapmaya değil, yapmamaya da muktedir olanın sıfatı.
Aziz İslam’ı, kendi parçasından ibaret sayan herkes egomanyaktır. Kapsayıcı/kuşatıcı ilkeler üzerinde, bir bütünlük sağlanamadığı takdirde, günümüzde toplumlarımızda yaşandı
Arap Baharı" beklentilerin çoğunun boşa çıktığı, demokratikleşme yerine değişik toplumsal fay hatları etrafında yoğun çatışmaları tetikleyen bir süreç olmuştur.
İnsanoğlunun kullandığı hemen hemen her nesne, örnek olarak bir araba, bir tarihî geçmişe sahiptir. Bir arabayı oluşturan tekerlek, cam ve diğer unsurlar hem maddî hem de kavramsal olarak