Yaşadığımız çağın zihniyeti, hayat tarzı, haz ve hız üzerine kurulu. Bu iki unsur sabrın düşmanıdır. İkisi de nefse hitap eder. Demek ki modern teknolojik hayat bizden sabrı alıp g�
Prof. Dr. Mustafa Özel'le yaptığımız söyleşinin ardından kendisinden yüz kitaplık bir roman listesi istedik. İstedik ki yüzyılı anlamak için görülmesi gereken 100 roman, tek bir liste
Bazı poetik anlayışlara göre bu listedeki bazı şiirler şiir sayılmıyor, biliyoruz. Bazılarını biz de şiir saymıyoruz. Ama konu bu değil. Olan bitenin bir fotoğrafı bu.
Karun’u tarihte yaşamış azgın bir zengin olarak anlamak, onu hiç mi hiç anlamamaktır! Başarısını kendinden bilen, elde ettiklerini gözlerken bunun bir lütuf olduğunu unutan herkes “K
Adalet arayan her okurun içinde bir ‘müfettiş’ var!.. Bizi böyle metinleri okumaya teşvik eden de o müfettiştir zaten…
Said Halim Paşa'nın İslamlaşmak veya İslamilik olarak ifade ettiği tezde, 'hürriyet' ve 'ilerlemek' olumlu manada anahtar kelimelerden iken, 'mukallitlik' ile 'bağnazlık' ise olumsuz hatta to
Suriyeli şair Nuri el-Cerrah, iç savaş öncesinden, 30 yıldan bu yana sürgünde yaşıyor. Yakın zamanda yayınlanan, Mehmet Hakkı Suçin'in Türkçeye çevirdiği kitabı Midilli'ye Açılan T
Bu yalan dünyadan bize ne kalabilir? Tamam, oyalandık, ettik. Neye muhabbet duyduk ve duyuyoruz? Peşinde olduklarımızla birlikte nereye doğru gidiyoruz?
Her şeyin gördüğümüzden, bildiğimizden şahitlik ettiğimizden ibaret olmadığını akıl etmekten neden bu kadar uzağız. Bu eksiğimiz, bizi tek kişilik bir gerçekliğin kölesi kılıyor
Hayal gücü insanoğluna bahşedilmiş muazzam bir meleke… Ondan istifade imkânı ise insanın, yani bizim elimizde…
Kültür bizim alanımız diyen birileri var. Bu alana başkasını sokmayan, girmeye çalışanı hizaya sokan, hizaya sokamadığını kendince güçlü saydığı Batıdan ithal son model kültüre
Elimizi uzattığımız her şey çürüyor. Belki de dokunduğumuz için biz çürütmekteyiz. Gördüklerimiz kirleniyor. Baktıklarımız bizi kirletiyor, içimizi…
Türk Milleti’nin tarihî tecrübesinde, dolayısıyla hâfızasında içkin olan aşkın kurallılığın muhtevâsının tespiti için, ciddî ilmî çalışmaların yapılması gerek. Bizim için
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bizleri sarıp kuşattığı fikrinin önemli sonuçları var; aileye güvensizlik, aile kurmaktan çekinme, sorumluluktan kaçınma gibi demoralize sonuçlar bunla
İstanbul Sözleşmesi etrafında yürüyen tartışma bize iki farklı sosyolojiyi çok net bir biçimde gösteriyor. Muhafazakar ve milliyetçi kesimler meseleye aile, inanç ve otorite etrafında b