İslamcılığın bitişine dair söylemler biraz da mezarlıktan geçerken korkularıyla baş etmek için çalınan ıslıklar gibi. Özellikle açıkça İslamofobik tutumları olanlar açısından
‘Gâvur’ kelimesi, dilimize o kadar yerleşmiştir ki, çocukluğumuzda, fazla yaramazlık yapan çocuklar, ‘Sen ne gâvursun böyle.. Gâvurluk yapma!.’ gibi hitaplara maruz kalırlardı. ‘
“Üç aylar”a girdik. İslam’ın özel mevsimi. Ramazan’a doğru akan günler. Her gün önemli, her an önemli, ama İslam’ın kişilik inşası sisteminde özel zamanlar da var. Hac günle
10 Mayıs 2016da, hain darbe girişiminden yaklaşık iki ay önce şunları yazmışım: Yeni anayasanın ve başkanlık sisteminin hakkıyla ve ayrıntısıyla tartışılması gereken bir d�
Yaşadığımız ağırlıkların üstümüzden alınacağı bir vaktin geleceğine kendimizi inandırıyor, insanlığımıza çeki düzen vermeyi hep o muhal vakte erteliyoruz. Şu sıkıntılı gü
İsmail Kara'yı düşününce aklıma şöyle bir görüntü geliyor. Bir adam koca bir ağaca sarılmış, kökünden sökmüş, omuzlamış gidiyor.
Yüreklerimiz dağlı. Soluk almada güçlük çekiyoruz. Batı, bütün kurumları ve topyekûn Müslümanların üzerine abanmış durumda. En doğudan en batıya bu böyle.
Şiddetin en yoğununu yaşamış olan Peygamberimiz, korunmuşluğuna rağmen Mekkeyi terk ediyor. Yeni bir hayata başlıyor. Yeni bir kent, yeni bir medeniyet kuruyor. Bu, giderek büyüyor, aç�
ABDye seslenen Erdoğan, Eğer bir ülke, ülkendeki birini terörist ilan etmişse o kişiyi vereceksin. Siz karar vermeyince biz de vermeyeceğiz, bundan sonra böyle. Hem stratejik müttefik ol