İslami bakış açısından, ekonomik kaynaklardan sorumlu olanlar, söz konusu işlem ve kaynakların hükümet, ticari veya kâr amacı gütmeyen organizasyonlara ait olup olmadığına bakılmaks�
Kovid-19 nedeniyle Çin’den sonra en fazla can kaybının yaşandığı İran’da bilanço artıyor. 66 kişinin virüs salgını nedeniyle hayatını kaybettiği ülkede halk arasındaki endişe s
Son zamanlarda Keşmir’e yaptığı zulümle öne çıkan Hindistan’ın, İslâm’a ve Müslümanlara olan düşmanlığı ırkçı terörizme dönüştü.
İran’lı dostlar,1980-88 arasındaki İran -Irak Savaşı’nın en şiddetli şekilde cereyan ettiği ilk aylarda ülkenize geçen ve aranızda yıllarca yaşayan birisi olarak bugün, sizlerle �
Kötü şeyler nasıl normalleşiyor:
Renkli kültürü yanında dil, din ve etnik çeşitliliğiyle hafızalarda yer edinen Hindistan, son yıllarda egemen Hindu milliyetçiliği altında asırlarca korunan bu mozaik yapıdan hızla uzak
Çin’de ortaya çıkan Korona virüsü nasıl bir virüstür, hangi yollardan yayılıyor, beklendiği gibi Nisan ayına kadar aşısı bulunabilecek mi?.. Bunlar cevaplarını bilim insanlarından
Müslümanlara oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelmeleri tavsiye edilen üç aylar 25 Şubat'ta başladı. Bu aylarda sırasıyla Regaip, Miraç ve Bera
Artık herşeyi, nerede ise teneffüs ettiğimiz havayı ve içtiğimiz suyu bile didişme konusu yapar hâle geldik ya, Suriye liderinin ismi de çekişmelerden nasibini aldı. İktidarı destekleyen
Sezai Karakoç’ta gelenek eleştirisi, başlı başına bir bahis olarak ayrıca incelenmeye değerdir. “Ağaçlar ve Mezartaşları” yazısından kısa alıntılarla meramımızı anlatmaya ça
Hindistan'da "Vatandaşlık Yasası"na karşı 4 gündür devam eden olaylarda 56'sı polis en az 189 kişi yaralanırken, 20 kişi de hayatını kaybetti.
Son zamanlarda içeride ve dışarıda birbirinden bağımsız gibi görünen olayların arasında derin bağlar olabilir.
Evet biliyorum, hayvanların yerine de, insanların yerine de artık âletler geçiyor. Genetik mühendisliği aldı başını gidiyor. Çok geçmez o çizgi filmlerde, bilim-kurgularda gördüğümü
Bugün bizler İslâm dünyası toplumları olarak bu uyku/uyuşukluk durumundan uyanmalı ve kendimize gelmeliyiz. Anlamlı ve kavi bir benlik/kendilik inşa edebilmeliyiz…
Küreselleşen ve küçülen dünyada insanın durumu ve konumu ne? İçinde bulunduğumuz şu günlerde yaşananlar ve gelecekte yaşanacaklarda ne gibi bir hayat anlayışı olur?