Batı’da, daha düne kadar şeytanlaştırılan İslâm’ın, bir anda evrensel ilkeleri, önerileri nedeniyle yeniden cazibe merkezi haline getirildiği bir sırada, İslâm tarihinin en büyük a
Kalbi hiçe sayan, vicdanı devre dışı bırakan, ruhu öldüren akıl, şeytânî akıl’dır. Bizi akleden kalp, bu çıkmaz sokaktan düzlüğe çıkaracak... Kalbi olan, vicdanı eksene alan, r
Malum, korona günlerindeyiz: Ölüm olmasa da, virüs kol geziyor sokaklarda; virüsle gelen ölüm korkusu... İnsanın fıtratı ne? İnsan, Allah’ın ruhundan üflediği, ahsen-i takvim üzere y
Bugünkü yazımda, madem evlerimize kapandık, ne oldu da bütün bu felâketler geldi başımıza ve bunları nasıl aşabiliriz, diye tefekküre davet edeceğim, yaklaşık 10 yıl önce yayımlana
Kapitalizm YER değiştiriyor: Batı’yı terkediyor Doğu’ya yerleşiyor... Ve kapitalizm ANLAM değiştiriyor: Dünya, bildiğimiz dünya olmayacak artık. İnsanlar açıkça sürü gibi kullan�
Sayın Bakan Fahrettin Koca Hocam şimdiye kadar krizi muhteşem yönettiniz; duruma bu şekilde müdahale etmezseniz ülke kaosa sürüklenebilir ve şimdiye kadar ortaya koyduğunuz dünyanın imren
Çağdaş dünyanın kurulmasında Yahudilerin belirleyici rolleri var: Kapitalizm, İngilizlerin olduğu kadar Yahudilerin de eseri. Bütün dünya da İngilizlerle Yahudilerin esiri.
Ne demişti bilge adam Goethe, “en iyi köleler, kendilerini özgür zanneden kişilerdir” derken boşuna konuşmuyordu, gelmekte olanın nasıl geleceğini haber veriyordu.
Marx, hakikatin yarısını söylemiştir: Kimse insanların hiç olmazsa yan yarıya maddi şartlara tabi olduğunu kimse inkâr edemez. Fakat bu hakikatin ancak yarısıdır. Öbür yarısı, insa
Hayatın politikaya indirgendiği yerde insan, yavaş yavaş insanî hasletleri yitirmeye başlar. Makinalaşmaya başlar. Ruhsuzlaşır. O yüzden İslâm düşünce geleneğinde, siyaset, ahlâk’�
Ekim Kasım aylarında Anadolu’nun nabzını tutmaya çıktım...Her yerde bir karamsarlık var. Ama öte yandan da kolay teslim olmama, ipi omuzlama, yükü, tarihî yükümlülüğün yükünü y�
Sosyal medyanın algı operasyonlarıyla nasıl canavara dönüştüğünü görüyoruz. Aileyi koruyamazsak insan türünün yok olmasına engel olamayız. O yüzden İstanbul Sözleşmesi’nden der
Aşırı politikleşme, yapay kamplar ve kutuplar icat eder; toplumu, toplumda önceden varolan fay hatları üzerinden böler. Sonuç, sosyal depremdir.
Çile, öldürmek için değil, diriltmek için varedilmiştir mü’minin akîdesince. Nasıl demir tavında dövülerek üretilirse, mü’min de çileyle yoğrularak doğrulur, bütün güçlükler
Müslümanlar, tarihlerinde ilk defa bir fetret dönemi yaşıyorlar: Fetret dönemi, Müslüman zihnin, zaman ve mekân tasavvurunun kriz yaşaması, gök kubbenin çökmesi, demektir.