Sosyal Medya

Yusuf Kaplan: İnsan Çilesini doldurunca hayat hakikat olur, hakikat de hayat sunar

Çile, öldürmek için değil, diriltmek için varedilmiştir mü’minin akîdesince. Nasıl demir tavında dövülerek üretilirse, mü’min de çileyle yoğrularak doğrulur, bütün güçlüklere çileyle göğüs gerer, zorlukların önünde çileyle duvar gibi durur...



Zor zamanlardan geçiyoruz iki asırdır...
 
Ya olacağız ya yok olacağız...
 
Yok olmamız, insanlığın kıyameti anlamına gelecek; insanlığın umutlarını yitirmesi, yok oluÅŸ çukuruna sürüklenmesi yani...
 
ÇÄ°LE ÖLDÜRMEZ, DÄ°RÄ°LTÄ°R...
 
Çilemizi dolduruyoruz...
 
Yok olmayacağız Allah’ın lûtfu, keremi ve inayetiyle...
 
Olacağız... Olgunlaşacağız...
 
Bu çile bizi öldürmeyecek, kendimize getirecek, olduracak... olgunlaÅŸtıracak...
 
Çile, öldürmek için deÄŸil, diriltmek için varedilmiÅŸtir mü’minin akîdesince.
 
Nasıl demir tavında dövülerek üretilirse, mü’min de çileyle yoÄŸrularak doÄŸrulur, bütün güçlüklere çileyle göÄŸüs gerer, zorlukların önünde çileyle duvar gibi durur...
 
Çile, öldürmez, diriltir.
 
Mü’min çileye taliptir.
 
Ä°ki asırdır, ölüp ölüp diriliyoruz...
 
Çilemizi dolduruyoruz...
 
AÅžK ÇÄ°LESÄ°, HAKÄ°KAT IÅžIÄžI
 
Meyve çilesiz olmaz.
 
Tohum topraÄŸa düÅŸecek...
 
Yaza, kışa, bütün mevsimlere katlanacak...
 
Bütün mevsimleri tanıyacak...
 
Mevsimleri tanıdıkça, kendini de tanıyacak, olgunlaÅŸacak...
 
Her mevsimde ayrı bir ruhla donanacak, apayrı özelliklerle kuÅŸanacak...
 
Tohum topraÄŸa düÅŸecek, rüzgâr / rîh esecek, yaÄŸmur yaÄŸacak, aÄŸaç meyveye duracak, Rahmân rahmetiyle muamele edecek, ruh üfleyecek hayata ve insana ve tabiata...
 
Ä°nsan çilesini dolduracak, hayat hakikat olsun, hakikat hayat sunsun diye...
 
Ölmeyelim, ölmemecesine diri olalım, diri kalalım diye bu çile.
 
Bu fikir, oluÅŸ ve varoluÅŸ çilesi.
 
Olma, olgunlaÅŸma imtihanından geçiyoruz...
 
Her imtihanın, aynı zamanda, önümüzü açacak, önümüze yeni kapılar açacak bir imkân olduÄŸunu biliyoruz.
 
Sarp daÄŸları düÅŸe kalka ama mutlaka nasıl aÅŸabileceÄŸimizi öÄŸreniyoruz.
 
Ä°mtihandan imtihana koÅŸuyoruz...
 
Ä°mtihan bilincine erdikçe, eriÅŸtikçe, yanarak, piÅŸerek imtihan ateÅŸini diriliÅŸ ateÅŸine dönüÅŸtürdükçe, çile, aÅŸka inkılab ediyor, ışık oluyor, yolumuzu aydınlatıyor...
 
MEKKE’NÄ°N FÄ°KÄ°R, MEDÄ°NE’NÄ°N OLUÅž, MEDENÄ°YET‘Ä°N VAROLUÅž ÇÄ°LESÄ°
 
Evet, fikir çilesi, oluÅŸ çilesi ve varoluÅŸ çilesi bu.
 
Fikir çilesi; çünkü zihin ümmîleÅŸmeden, tertemiz bir arınma gerçekleÅŸmez. Zihin hakikati tanıyacak, Mekke-i Mükerreme’sine kavuÅŸacak, hakikate teslim olacak, MüslümanlaÅŸacak; her ÅŸeye, hâdiselere Müslümanca nazarlarla bakacak... Ä°nsan, hakikatine; hayat, ruhuna kavuÅŸacak...
 
Fikir çilesiyle, akîde sütunu dikilir. Akîde, en evrensel, en beÅŸerüstü sözün kaynağıdır. Ä°nsanı hakikat ülküsüne ulaÅŸtıracak, hakikati ülkesine kavuÅŸturacak ilkelerin pınarı.
 
Dalga kırılacak, çakıl taÅŸları temizlenecek, yol açılacak, yürünecek yol inÅŸa edilecek...
 
OluÅŸ çilesi; çünkü ümmîleÅŸmiÅŸ zihin, hakikatin hayat olacağı zemini bulacak; hayat, hakikatine kavuÅŸacak, Medine-i Münevvere olacak, rahmet rüzgârları esecek, insanlığa, varlığa ruh üfleyecek medeniyet tohumları ekilecek. Yeryüzüne...
 
Yeryüzü, gökyüzüne bakacak. Gökyüzü, yeryüzüne akacak... Hayat hakikat’le buluÅŸacak, hakikat ÅŸarkısını besteleyecek, tabiat hakikat ÅŸarkısını öÄŸretecek insana...
 
Dalga kurulacak, yapı-taÅŸları döÅŸenecek... Akîde, ülkesini inÅŸa edecek; adaletin, rahmetin ve uhuvvetin hükümfermâ olacağı yurdunu...
 
OluÅŸ çilesi, insanı yurt yapacak, umut yapacak, ufuk yapacak...
 
Son olarak varoluÅŸ çilesi; çünkü zaman, hakikatine kavuÅŸacak, hakikatin rengine bürünecek, hakikati terennüm edecek, hakikati söyleyecek... Medine’de çaÄŸ’ını kuran Mekke’nin çaÄŸrısı Medeniyeti inÅŸa edecek, çaÄŸlayan olacak bütün varlığı ve insanlığı sulayacak...
 
BUÄžDAY’IN SECDE MAKAMI, ÇINAR’IN ÅžEHADET MAKAMI, Ä°NSANIN KULLUK MAKAMI
 
BuÄŸday, yerde biter ama gökekinidir. Saflığın ve ümmîleÅŸmenin, diriliÄŸin ve diriliÅŸin simgesi. BuÄŸdayın yönü, SECDE MAKAMIdır çünkü.
Çınar’sa, ÅžEHADET MAKAMI’ndadır. Ellerini göÄŸe açar, Rabbimize hamdeder; bizi de fikre ve zikre, keÅŸfe ve fethe davet eder.
 
Ruh, umuda iÅŸaret eder.
 
Rîh / rüzgâr, ufku canlı tutar, umudu ateÅŸler, yeÅŸertir.
 
Kulluk, en yüce makamdır. Gerisi çelik çomak oyunu oynama, kula kul olmaktır.
 
Unutma: En yüce kul Efendimiz (sav)’dir. Kulluk, elçi’likten önce gelir çünkü.
 
Çilemizi doldurup yeniden tarih yapmaya soyunacaksak ÅŸunu iyi bilelim: Biz yenilmedik aslında; yenildik dediÄŸimiz zaman yenildik. Yenildiklerini düÅŸünenler, insanlığa taze bir ruh üfleyemez, hiç bir diriltici yenilik armaÄŸan edemezler.
 
 
YeniÅŸafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.