Yusuf Kaplan: İnsanlığı bitiriyorlar ama bizi bitiremeyecekler
Follow @dusuncemektebi2
Müslümanlar, tarihlerinde ilk defa bir fetret dönemi yaşıyorlar: Fetret dönemi, Müslüman zihnin, zaman ve mekân tasavvurunun kriz yaşaması, gök kubbenin çökmesi, demektir.
Tarihte yaÅŸadığımız ikinci medeniyet krizi bu: Hem Ä°slâm’la hem Ä°slâm’ın dışındaki dünyalarla iliÅŸkimizin kopması.
BÄ°ZÄ°M BÄ°R DÜNYAMIZ YOK ARTIK!
Müslümanlar, tarihten çekildiler. Tarihi, Müslümanlar yapmıyor artık. Müslümanlar, yoklar aslında; sadece baÅŸkalarının yaptığı tarihte sürükleniyorlar... O yüzden çağın dışındalar.
Ä°nsan tasavvurumuz, hakikat tasavvurumuz, iktisat, sanat, siyaset, ahlâk ve estetik tasavvurumuz yok oldu, kalmadı, sırra kadem bastı, buharlaÅŸtı...
Müslümanlar, yaÅŸadıkları Ä°slâm topraklarında bile, hakîkî Müslümanlar olarak deÄŸil Müslümanlıkla sorunlu, problemli varlıklar olarak ontolojik bir kaosun tam ortasında yaşıyorlar ama bunu göremeyecek kadar zihnî köleleÅŸme biçimlerine mahkûmlar...
Bu dünya bize ait deÄŸil, bizim dünyamız deÄŸil. Bizim bir dünyamız yok artık!
Biz, bizim topraklarımızda ama baÅŸkalarının dünyalarında yaşıyoruz: BaÅŸkalaÅŸmış, mankurtlaÅŸmış, kendimize de yabancılaÅŸmış acınası varlıklar olarak...
Bedenen buradayız ama zihnen baÅŸka dünyalardayız! Bedenen buralıyız ama zihnen buralı deÄŸiliz: Hepimiz ÅŸizofreniz!
Sınırlar ortadan kalktığı için hepimiz tek bir kürede yüzer-gezeriz, sanal dünyalarda yaÅŸayan göçebeleriz...
Yer-kürede yer-körüyüz.
BATILILAR, BÜTÜN DÜNYAYI KENDÄ°LERÄ°NE BENZETTÄ°LER!
Kendi dünyalarında yaÅŸamayanlar sadece bizler, biz Müslümanlar deÄŸiliz. Çinliler de kendi dünyalarında yaÅŸamıyorlar, Hintliler de, Japonlar da.
Latin Amerikalılarınsa kendilerine ait bir dünyaları bile kalmadı. Bütün medeniyet varlıkları, tarihleri, hafızaları, dünyaları sanki nükleer bomba atılmışçasına yok edildi uygar Avrupalılar tarafından!
Batılı emperyalistler, herkesi kendilerine benzettiler: Bütün dünya Batılıların karikatürü!
Hem fizik hem zihin hem de ruh olarak Batılıların palyaçolarına dönüÅŸtürüldü bütün insanlık!
Ä°nsanlık, insanlığını yitirdi; farklı medeniyetlerin çocukları, kendi medeniyetlerinin dünyalarında yaÅŸamıyorlar; Batı uygarlığının gölgesi olarak yaÅŸamaya mahkûmlar!
Çinliler, sözgelimi, kapitalistleÅŸtikçe, kendi beÅŸ bin yıllık medeniyet birikimlerini inkâr ediyorlar. Ä°nkâr, intiharla sonuçlanacak!
Aynı ÅŸey, Hintliler için de geçerli, Japonlar için de.
MÜSLÜMANLAR DÄ°RENECEK VE Ä°NSANLIÄžI DÄ°RÄ°LTECEK...
Ama Müslümanlar için geçerli deÄŸil yine de.
DeÄŸil; çünkü sadece Müslümanlar, kapitalist saldırıya direniyorlar -her ÅŸeye raÄŸmen.
Ä°slâm dünyası emperyalistlerin kontrolünde olsa da, Çinliler, Hintliler, Japonlar gibi kapitalist intihara güle oynaya koÅŸacak durumda deÄŸil!
Acı çekiyorlar Müslümanlar, gözyaşı döküyorlar... Bunlar doÄŸru. Ama teslim bayrağı çekmiyorlar! Bu da doÄŸru.
Batılı emperyalistleri en çok korkutan da bu!
O yüzden bütün yüzyıllık projelerini Ä°slâm dünyasını kendi dünyasından, Ä°slâm’ın kozmolojik dünyasından koparmak için geliÅŸtiriyorlar.
Yüz yıl önce, Ä°slâm’ı tarihten uzaklaÅŸtırdılar; tarih yapan bir aktör olarak Ä°slâm’ı, Ä°slâm medeniyetini tarihten uzaklaÅŸtırmayı baÅŸardılar.
Åžimdi, yüzyıldır, son çeyrek asırda artan bir hızla, Müslüman toplumları Ä°slâm’dan uzaklaÅŸtırma savaşı veriyorlar.
Bunu da hem Ä°slâm dünyasındaki fiilî iÅŸgallerini hızlandırarak, iÅŸgal edilmedik ülke bırakmayarak yapmaya çalışıyorlar hem de Müslüman toplumları akîdevî, kabilevî, mezhebî açıdan birbirine düÅŸürerek gerçeÄŸe dönüÅŸtürme savaşı veriyorlar.
Bu ikinci stratejinin adı, Ä°slâm’a karşı Ä°slâm Savaşı.
Bu savaşı iki alanda art arda hayata geçirme mücadelesi veriyorlar. Önce Peygambersiz Ä°slâm, sonra da Ä°slâm’sız Ä°slâm projeleriyle...
Bu iki alanda da emperyalistler, yerli uzantılarıyla ürpertici boyutlarda mesafe katetmiÅŸ durumdalar!
“ÖNCE PEYGAMBER'Ä° DEVRE DIÅžI BIRAKIN, SIRA KUR’ÂN’A GELSÄ°N!”
O yüzden, nübüvvet fikrine ekmek kadar su kadar ihtiyaç duyuyoruz: Nübüvvet fikri, bizim, Ä°slâm’la doÄŸrudan ve doÄŸurgan irtibat kurmamızı saÄŸlayan yegâne fikirdir. Nübüvvet fikrinin özünü ümmîleÅŸme yani çağın aÄŸlarından ve baÄŸlarından, baÄŸlamlarından ve kavramlarından arınma yolculuÄŸu oluÅŸturur.
Kısacası, ümmîleÅŸme, zihinsel hicrettir: Müslümanca düÅŸünme, duyma, kavrama ve yaÅŸama biçimlerine kavuÅŸma.
Unutmayalım: Kur’ân, Kaynak’tır; Sünnet, Irmak. Aslolan, Hakikate varmak. Irmak gürül gürül akacak ki, Kaynak hayat fışkırtacak...
Hz. Peygamberi (sav) devre dışı bırakırsak, din kısa devre yapar.
Batılıların, Hz. Peygamberi hedef tahtasına yatırmalarının nedeni burada gizlidir: “Peygamberin konumunu tartışmalı hâle getirin. Sonra sıra Kur’ân’a gelsin!”
Okuyucularımın Mevlid Gecelerini tebrik ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.