Sur, Lice, Silopi, Cizre, İdil, Yüksekova vs’de sayısız bombalı hendek, sayısız bombalı barikat, sayısız ‘mayın ev’ ve o evleri birbirine bağlayan sayısız tünel vardı…
Binlerce senelik kaidedir: Elçiye zeval olmaz. Size gelen elçi, kimi temsil ederse etsin, sizin namusunuza emanettir. En azılı düşmanınızın elçisine bile dokunamazsınız. Bu böyledir.
Türkiye’nin arabuluculuğu ile açılan hicret koridorundan geçip İdlib’e gelen bir hanımefendi… Otobüsten yeni inmiş… İdlib’e ayağını yeni basmış…
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, dünkü yazısında, eski başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na “Halep de gitti… Mutlu musun?” diye sormuş. Ne demek şimdi bu?
Kan, kin, intikam deryasında boğulmaya çalışılan Halep için söyleyecek söz bulamıyorum.
Geçen ay (4 Kasım) Diyarbakır’da gerçekleşen ve çok sayıda vatandaşımızın hayatına mal olan bombalı saldırı üzerine yazdığım “Emperyalist terör” başlıklı yazıda, PKK’nın,
Almanya’nın Köln şehrinde pasaportunu çaldıran TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Köln’deki başkonsolosluğumuzun tanzim ettiği geçici pasaportla Almanya’dan çıkmak isterken, K�
AK Partili bir grup hanımefendi, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilişinin yıldönümünde, ilâhî vahye “gökten indiği sanılan kitapların doğmaları” diyen ve ilhamlar�
Suriye’nin kuzeyindeki bazı bölgelerde Baas rejimini aratmayan bir diktatörlük kuran PKK/PYD, sadece Araplara ve Türkmenlere değil, ‘resmî ideoloji’yi benimsemeyen Kürtlere de kan kusturuyo
Vicdanlarının ayaklanmasını bastıramayan bir grup Avrupalı -bilhassa Polonyalı- insan evladı, başka kıtalarda buldukları gönüldaşlarla beraber, “Halep İçin Sivil Yürüyüş” (#Civil
Iraklı Sünni Araplar birkaç senedir özerkliği tartışıyor. Çoğunlukta oldukları bölgeler için “Önce özerklik, ardından bağımsızlık” fikrini savunan, hatta doğrudan bağımsızlı
İran’a yakınlıklarıyla bilinen bazı çevreler, geçen pazartesi günü bu köşede çıkan Suriye konulu “Savaşsa savaş, barışsa barış” başlıklı yazımı yorumlarken, “Bizim 5 sene �
Yolun başında, Suriye’yi zulümden kurtarmaktı hedefimiz. Geldiğimiz noktada ise Suriye’den Türkiye’ye yönelen tehditleri savmaktan başka bir şey düşünemiyoruz.
Eskiden, HDP’nin konumundaki partilerin (HEP, DEP, DEHAP; HADEP) PKK’ya terörist dememelerini anlayışla karşılar, buna yanaşmadıkları için onları kınayanları ayıplardım.
Milli Görüş geleneğinden geliyorum; 12 yaşımdan beri İslam Birliği mefkûresini savunuyorum. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olmasını bir an için bile arzu etmişliğim yoktur