Olmadı benden. Olması için heves de bulamadım kendimde. Bir yanlış evlilik, birkaç berbat girişim, birkaç daha da berbat kayıp derken işte geldik gidiyoruz.
"Zaman bendedir ve mekan bana emanettir" diyerek büyüyen bir neslin zamandan kopuk olduğu iddiası ancak bir dedikodudur.
Sende bir bilgi var, bende de bir bilgi var. Sen bilgini bana verdin, ben bilgimi sana verdim. Neticede ikimizde İKİŞER bilgi olur.
Geçenlerde Netflix tarafından Social Dilemma (Sosyal İkilem) adlı bir belgesel yayımlandı. Bunu ben de izledim. (Yanlış anlaşılmasın bende bu tür kanallar yok damadımın evinde seyrettim)
Biliyorum aklınıza Mustafa Akıncı’nın barış için toprak verme teklifi ve bu yazının yazıldığı sırada yapılan Kıbrıs seçimleri geliyor. Oysa devir II. Mahmud devri, Akıncı ise sa
Tevhid ehlinin Hakk ile hakikat ile olan tek bağı lisan değildir. Lisan da elbette Hakk'a giden yollardan birisidir. Fakat tevhid ehlinin yani Hakk'a bağlananların gerçek ile asıl bağı, kalp
Medeniyet'ten anladığımız şey, yalnızca sivilizasyon dolayısıyla Batı uygarlığı. Bu, gerçekten büyük bir entelektüel körleşme ve zihnî köleleşme. Komediye dönüşen ürpertici bi
Günlük yaşamımız Bilim Kilisesi uzman/ruhban sınıfının hegemonyasına giriyor. Benden demesi. Canımızı okuyacaklar...
Türk edebiyatının en büyük romanı hangisi?” sorusunun bendeki cevabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’dür.
“Ey kulum! Seni kendim için yarattım. Her şeyi senin için yarattım. Senin için yarattığım şeyler, seni benden alıkoymasın. Seni meşgul, seni benden gafil etmesin.” Yani Allah sana cen
Gençosman Camii Eğitim ve Hizmet Vakfı’nın 6.cısını düzenlediği liseler arası kompozisyon yarışmasında ‘’Kur’an bende ne değiştirdi?” sorusunun cevabını arıyor. ‘Şirk’
Son İran olayının bende yaptığı çağrışımları siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Tarih şahittir. Asırlık tecrübelerle sabittir.
İlber Ortaylı’nın “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” isimli biyografik eserini okurken bir tespiti dikkatimi çekmişti. “Türkler geri çekilmeyi bilmezdi, diyordu, Mustafa Kemal Sakarya savaş
“Çılgın mahşerinde ses ve renklerin.../ Benden sor sırrını mesafelerin/ Benden sor ve benden dinle akşamı.../ Rabbim bu sonsuzluk ve onun tadı...” diyor ‘Eşikte’ şiirinde üstad Ah
Muhammed Hamidullah’ın (1908-2002) “Hz. Peygamber’in Savaşları” isimli kitabından altını çizdiğim bu satırları, Ketebe Yayınları’nın aralık ayı kitapları arasında okura takd