Orta Doğu'da, özellikle Suriye'deki görünür fiili varlığı Rusya'yı, AB nezdinde de "anlaşalım" tezine oturttu. Libya'daki yeni durumun değerlendirmesinde de varlığını koruma hedefine
Tarih eksenli siyasî kavgalar bilgi ve belge ihtiyacını ortadan kaldırdı. İş kördövüşüne döndü. Tarihi “kördövüşü” olmaktan çıkarıp kendi çerçevesine oturtmak gerekir.
CHP lideri Kılıçdaroğlunun yerine, partideki görevlerinden istifa eden İzmir Milletvekili Selin Sayek Bökeyi Genel Başkanlık koltuğuna oturtmak için düğmeye basıldı. Bökenin isti
Hollandanın sergilediği tavrı diplomatik yönden herhangi bir çerçeveye oturtmak mümkün değil. Alelade bir vatandaşı bile bu şekilde kendi aracından indirip başka bir araca bindirerek s
Darbe girişiminden önce açılan ve terör örgütü elebaşı Gülen'in de arasında yer aldığı 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasında, gazeteci Hüseyin Gülerce tanık olar
Obama, Ocak 2009da göreve geldiğinde iki şeyi başarmak istedi: George W. Bush yönetimi sırasında bozulan Amerika imajını düzeltmek ve 2008 finansal krizinin olumsuz sonuçlarını bertaraf
Şam rejimi ile Suriye muhalefetini yeniden masaya oturtmak için girişim başlatan Rusya'dan, Beşar Esed'in akıbetiyle ilgili ilgili kritik bir açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, "
Şamda Beşşar Esed ile görüşen Rusya Devlet Başkanı Putinin Özel Temsilcisi Bogdanov, ABD ile Suriye rejimini Moskovada masaya oturtmak istediklerini açıkladı. Rusyanın hedefi Suri
